Zamanın Ruhu

Zaman insanoğluna verilen yeri doldurulamaz müstesna nimetlerden biridir. İnsanın büyümesi, gelişmesi, tekâmülü hep zaman içinde olmuştur. Dolayısıyla insana ve insanın yaptıklarına zaman ayrı bir değer ve incelik katar. Zamanı ve zamanın ruhunu anlayabilen insanın yaptıkları ya da yapmadıkları zamanın ruhuna göre anlamlanır.
Zamanımızda anne baba ve eğitimcilerin yaptıkları çoğu kez iyi niyetin ötesine geçemiyor. Çünkü geleceği büyüten ve eğiten ebeveyn zamanın ruhunu okumaktan aciz kaldılar. Bir bakın çevrenize, herkes evladından dertli. Bir yandan bilim, teknoloji, araştırmalar baş döndürecek hızla artarken, bilgiye ulaşmak bu kadar kolaylaşmışken, özellikle ruhi problemler yerinde saymayı bırakın her geçen gün artar oldu. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2020 yılında kalp rahatsızlıklarından sonra en büyük ikinci problem olarak depresyonun yaygınlaşacağını ön görüyor.
Bu itibarla inanıyorum ki ancak zamanı okuyabilen ebeveyn ve eğitimciler geleceğe ait güzel nesiller yetiştirmeyi başarabileceklerdir.
Zamanı okumak derken neyi kastediyorum.
Örneğin facebook, twitter, instagram gibi sosyal paylaşım ağlarının çocuk ve gençleri hatta toplumları ne kadar yoğun bir şekilde etkisi altına alıp yönlendirebileceğinin farkında olunmasını.
Ekranda boy gösteren toplumun milli ve manevi değerleri ile kültürüne mugayir dizi ve programlarının adeta birer Truva atına dönüp bizi içten içe nasıl kemirdiğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini, zamanı okumak derken toplumun dibine dinamit suyu salan, televizyon kanallarını adeta kanal-izasyona döndüren bayağı dizilerin çocuk, genç, aile ve toplum ikliminde oluşturduğu çözülmeleri.
“En iyi reklam insanın ona ulaşılmadığında kendini kötü hissetmesini sağlayan reklamdır” sloganından yola çıkarak, çocuk ve gençleri, moda, marka peşinde canhıraşça koşturan reklam sektörünün acımasız kıyımlarını…
Ebeveyn ve eğitimciler “Çocuklarınızı şimdiki zamana göre değil, onların yaşayacağı zamana göre yetiştirin” diyen ilmin kapısı Hz. Ali’ye (k.v) kulak verilmeli.
Ebeveyn ve eğitimciler zamanın ruhunu anlayıp, geleceği yorumlayacak basireti gösterebilmelidirler. “Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki her geçen gün kötüye gidiyor. Her şey bozuldu” diyerek içinde arabesk kokan cümleler kurmadan öte bir şeyler yapmalıdırlar.
Geleceğe dair sorumluluk taşıyanlar, çocuk ve gençleri nelerin ne kadar etkilediğini, onların ruhunda ne gibi onulmaz yaralar açtığını veya açabileceğini göz ardı edemezler. Aksi halde zamanın gerisinde kalma, çağı okuyamama hem yetişkinlere hem de yeni nesillere oldukça ağır bedeller ödetecektir.
Eğitimcileri ve ebeveynleri zamanın ruhunu anlamak ve yaptığı işe ruh katmak için aklını bilgi, gönlünü sevgi ile doldurmalarını salık veriyoruz. Yani zamanın ruhunu anlamak için ruhun zamanı gelmiştir ve geçmektedir demek istiyoruz.
Anlayana…

Başa dön tuşu