Bundan tam 22 yıl önce Türkiye’nin bu günlere uzanmasını sağlayacak tarişhe kara leke olarak geçmiş bir dönüm noktası yaşadık; 28 Şubat..
Nedendir? nasıldır? hiç bir anlam ve önemi olmayan siyasi literatüre ‘postmodern darbe’ tanımlaması işte geçen o süreç...
Çiller ve Erbakan’ın koalisyon için el sıkışması sonrası üretilen korku senaryoları, On binlerce mağduru ve ekonomiye verdiği milyarlarca liralık zarar hiç unutulmadı yıllarca konuşuldu.
Kimi zaman yargılamak için harekete geçildi, kimi zaman unutuldu, kimi zaman ise mağdurları mağduriyetleri kim ne yaptı, neden oldu? Hiç kimse anlamadan yaşanmış bir postmodern darbe!!!???
Aradan tam 22 yıl geçti..
O darbe ile hedeflenenenler kimdi? Kimlerdi? Gerçekten FETÖ’mü yoksa irticai faaliyet denilerek topluma sunulan korku ikliminde başka iktidarlar mı hedefleniyordu? Hiç bilinmedi!...
Bu gün ise artık konuşulmuyor. Yürüyen tanklar giden umutlar askerin başına örülen çoraplar ya da 28 Şubat’la gelen siyasi krizler ve sonrası kime zemin hazırladı? Kim için tezgahlandı?
28 ŞUBAT 1997
En uzun Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından Başbakan Necmetin Erbakan’a yapılan baskılar iyice arttı.
Cumhurbaşkanı Demirel, Başbakan Erbakan ve Yardımcısı Çiller ile Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ve kuvvet komutanlarının katıldığı, 28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısı 9 saat sürdü.
Toplantıda TSK, hükümete, “irtica”ya karşı alınmasını istediği önlemleri içeren 18 maddelik bir liste sundu. Erbakan bu talepleri kabul etmek ve MGK bildirisini imzalamak zorunda kaldı. MGK kararları kağıt üzerinde hükümete tavsiye niteliğindeydi ama bunlara uymak fiilen bir zorunluluktu.
18 Haziran’da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. Bu istifayla birlikte, korku senaryoları yerini siyaset mühendisliğine bıraktı.
Bu gün gazeteler ya da televizyonlar bir hesaplaşma yapılamadı diyerek haberler verecek.. Biz 28 Şubat’ta yürüyen tankları dinlemeye seslerini kulaklarımızda duymaya devam edeceğiz. Vesayet odaklarının emrinde yapılan postmodern darbe aydınlatılmadan gelecek aydınlanmaz, geçmişini unutanlar geleceği görmez.
