“Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde; 15 Şube Müdürlüğü, 22 Orman İşletme Müdürlüğü, 1 adet etüd proje başmühendisliği, 8 adet orman kadastro başmühendisliği ve 1 adet İşçi Eğitim Merkezi Müdürlüğü bulunan Kastamonu ve Sinop ormanlarını hudut edinmiştir.Orman envanteri bakımında Sinop’ ilk kez müdürlüğünü kaybetmemiştir! 01.08.1982 tarihinde Sinop Orman Bölge Müdürlüğü kapatılarak bünyesindeki işletme müdürlükleri Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğüne bağlanmıştı. Bu yanlıştan tam 10 yıl sonra 16.01.1992 tarih ve 2643 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla Sinop Orman Bölge Müdürlüğü tekrar kurulmuştu. Kısacası her 10 yılda bir biz bu kaderi yaşamaya mahkum muyuz?Ne zaman canları isterse o zaman kapatıp açılacak yer Sinop mu olacaktır!!Bizi temsil edenler; ister iktidar, ister muhalefet olsun... Daha etkili olmalı, ses vermeli, bağırmalı, sivil toplum örgütlerini, siyasetçileri harekete geçirmeli.. Çünkü; giden sadece orman değil köydür, köylüdür, esnaftır, Sinop’tur...”Tarih 16 Ocak 2020..
Yine bu köşe de bu yazıyı kaleme almıştım…
....................................................
Gazetemizin yayınından sonra 1 yıl, Sinop Orman Bölge Müdürlüğünün kapanmasından yaklaşık 10 yıl geçti...
Yazımızdan sonra Orman Bölge Müdürlüğü’nün Kastamonu’dan alınarak Samsun Orman Bölge Müdürlüğüne bağlanacağını söylediler. Sinop’ta Milli Parklar Bölge Müdürlüğü’nün olması nedeni ile Sinop’a açılmasının mümkün olmadığını ifade edenler oldu. Oysa ben tüm arkadaşlara bunun mümkün olduğunu açılabileceğini yeter ki sahip çıkmayı, peşinde koşmayı siyasilerle paylaşmayı, sıkıştırmayı öğrenmemiz gerektiğini her seferinde söyledim. Siz ne isteyeceğinizi biliyorsanız, onların size ne verdiğinin önemi yoktur.
SİNOP’A YAPILAN HAKSIZLIK, HUKUKSUZLUK BU KARARLA KALDIRILMIŞ, ADALET YERİNİ BULMUŞ, %67 ORMAN ALANINA SAHİP OLAN SİNOP; BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE TEKRAR KAVUŞMUŞTUR.
Ve o tarihteki gazetemizin başlığında ‘SAHİP ÇIKMADILAR’ manşeti ile kamuoyuna duyurarak 9 yıl sonra sahipsizliğimizi haykırmış, açılan Çanakkale Bölge müdürlüğünden ne farkımız olduğunu sorgulamıştık.
Gazetemiz Tarım Orman İş Sendikası genel Başkanı Şükrü Durmuş’a ulaşarak konunun hangi aşamada olduğunu neden açılamadığını sormuş, Genel Başkan Danıştay daki mahkeme aşamasına sitem dolu bir cevap vererek; “Geçtiğimiz süreçte Sinop’taki siyasi partiler sivil toplum örgütleri bu konunun farkında bile olmadı. Kimse bize sahip çıkmadı. Oysa Sinop ekonomisine çok ciddi katkıları olan orman köylüsünün geçim kaynağı esnafın gelirine ciddi katkılar sunan, bölge Müdürlüğü’nün Kastamonu’ya taşınması ile birlikte ciddi ekonomik kayıplar oluştu” cümleleri ile serzenişte bulunmuş, konunun Danıştay idari davalar kurulunda olduğunu gerekirse Çanakkale Bölge Müdürlüğü’nün açılmasını örnek göstererek Anayasa Mahkemesine kadar konuyu taşıyacağını belirtmişti.
Mahkemenin Sinop’un lehine sonuçlanacağını, elde Çanakkale gibi örnek bir kararın olduğuna vurgu yapmıştı.
O dönem bende; gazeteci dostlarıma gazetelerinde bu habere yer vermelerini, ormandan nasiplenen, çalışan arkadaşlara ise bölge Müdürlüğü ile ilgili gerekli desteğin sağlanması halinde 1 yıl içerisinde Bölge Müdürlüğü’nün Sinop’ta tekrar açılabileceğine vurgu yapmıştım.
Bu gün Sinop’ta ciddi bir ekonomik kayba sebep olan, orman köylüsünü ve ormanı bitiren, esnafı vuran Sinop Orman Bölge Müdürlüğü’nün tekrar açılmasına kimler vesile olduysa, kimler katkı sunduysa hepsine teşekkür ediyoruz. Ak Parti Milletvekili Nazım Maviş’e, Ak Parti il başkanı Uğur Giresun’a ve ilgilenenlere de teşekkür ederiz. Çünkü; hizmet Sinop’a ve Sinop halkınadır.
Amma velakin Sinop artık ‘AÇ - KAPA’ döneminden sıkılmıştır. Canları sıkıldığında ilk akıllarına gelen yer Sinop olmamalıdır. Kafalarına bir kurumu kapatmak ya da işlevine son vermek geldiğinde Sinop olmamalıdır. Sinop Şişe - Camını, SÖKSA’sını kaybetti, limanı gümrüğü özel sektöre devredilerek atıl hale geldi. Artık kaybedilen, kapatılan kurumlar değil; açılan, istihdam sağlayan, umut olan yatırımlarla gündemde olmak istiyor.
Elimizde ve doğamızda var olan yaşam kaynaklarımız ormanlarda acımasızca kesilmekte her geçen kamyon vatandaşın yüreğine ok gibi saplanmaktadır. Şikayetler artmakta, vatandaş homurdanmaktadır. Her köyde her dağ başında kesimler hızla artmakta, sokakta vatandaşta kaybolan yeşile ağıt yakmaktadır. Yetkili birimler artık kesimlerle ilgili yöre halkını da bilgilendirmelidir. Aksi takdirde yakında köylülerle yöre halkı ile kesimciler karşı karşıa kalabilir.
Görülmüştür ki; başlığımızda olduğu gibi ‘sahip çıkmadılar’ dedirtmek yerine sahip çıkıldığında, konuya hassasiyet gösterildiğinde geçmişte Durağan adliyesinde olduğu gibi başarı sağlanıyor.. Değerlerimize kurumlarımıza sahip çıkmayı öğreneceğiz. Tüm sivil toplum örgütleri, siyasi partiler birleşerek Sinop için yöremiz için mücadele edeceğiz, mücadele edenlere destek olacağız.
