Bayramlar müslümanları birbirine yaklaştıran, kardeşlik duygularını kuvvetlendiren dargınlıkları kaldıran birlik ve beraberliğin en güzel örnekleridir.
Akraba, dost ve komşularla bayramlaşmak ve tebrikleşmek ilişkilerimizi kuvvetlendirir. Toplumda karşılıklı sevgi, saygı yardımlaşma ve dayanışmanın oluşmasına vesile olur. Kısaca bayramlar en güzel en samimi gülücüklerin tebessümlerin olduğu günlerdir. Bu vesile ile bende sizleri tebessüm ettirebilmek bu yazıyı kaleme aldım. Sevdiklerinizle huzur ve mutluluk dolu nice bayramlara erişmeniz dileğiyle Kurban bayramınızı kutluyor, Türk ve İslam aleminde hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.
xxxx
Bir bayram günü nasreddin hoca komşusuna ziyarete gidince komşusu her misafire olduğu gibi hocaya da bal ikram ediyor. Bir tepsi içinde gelen koca bir petek baldan her gelen misafir bir iki kaşık alır çekilirmiş. Komşusu bakar ki hoca kaşığı daldırdıkça daldırıyor. Peteğin yarısına gelmiş daha duracağa da benzemiyor. Dayanamayıp: “Aman hoca fazla yeme yoksa için yanar.’ deyince hoca cevabı yapıştırır: “Kimin içinin yandığını Allah bilir.’
xxxx
Bektaşi’ye sormuşlar: Rakı içer misin?
-Akşamdaaaan akşaaaama...
-Namaz kılar mısın?
-Bayramdan bayrama, bayramdan bayrama...
xxxx
Sabah kahvaltısında kadın eşine “Eminim sen bugünün ne olduğunu hatırlamıyorsun bile” der. “Tabi ki hatırlıyorum hayatım” diyen adam dışarı çıkar. Öğleye doğru evin kapısı çalınır. Çiçekçi çocuk, harika bir kırmızı gül buketi getirmiştir. Bir süre sonra kapı tekrar çalınır. Bu defa gelen, köşedeki pastanenin çırağıdır. O da kocaman bir çikolata kutusunu bırakıp gider. Öğleden sonra gelen bir kutudan da olağanüstü güzellikte bir elbise çıkar. Kadın kocasının dönmesini zor bekler ve daha kapıda boynuna sarılır ve de ekler:
-Önce çiçekler, sonra çikolata ve en son da mükemmel elbise. Bu, hayatımdaki en güzel Cumhuriyet Bayramı...
xxxx
Dini bütün bir insan her sabah kapısının önüne çıkar ve bağıra bağıra dua edermiş; “Tanrım bize verdiklerin için sana şükürler olsun” dermiş. Onun arkasından da ateist olan komşusunun gür sesi duyulurmuş: “Tanrı yok adamımmm Tanrı yok!” Adam ne kadar sinirlenirse sinirlensin yine de her sabah kapısının önüne çıkar ve aynı şekilde dua edermiş. Onun arkasından da her sabah ateist olan komşusunun sesi duyulurmuş. “Tanrı yok adamımmm Tanrı yok!” Bir akşam bu adamın aklına komşusuna bir oyun oynamak gelmiş ve Eyüp Sultan’daki mezbaadan bir koyun alıp gizlice komşusunun kapısına bırakmış. Ertesi sabah kapıyı açıp kurbanı gören adam şaşırmış ve sevinçle “Gönderdiğin kurban için sana şükürler olsun Tanrım” diye dua edince ağacın arkasına gizlenen adam gür sesiyle “Tann yok adamım, o kurbanı ben aldım” diye bağırınca adamcağız “Tanrım sana şükürler olsun, hem bu kurbanı gönderiyorsun, hem de parasını bu şeytana ödetiyorsun!” demiş.