Hangi vicdanla torununu kucağına alıp sevebiliyorsun sen? Bu ülkede binlerce çocuk yatağa aç giriyor. Binlercesi ölüyor, binlercesi eğitimden mahrum kalıyor. Binlercesi ekonomik şartlar yüzünden yuvası dağılıyor. Yüzlercesi intihar ediyor. Bataklıkta bir nesil var ettiniz. Uyuşturucu kullanımı, sigara kullanımı, alkol kullanımı bir nesil var ettiniz. Aileleri, “İstanbul Sözleşmesi” adı altında parçaladınız. Türk aile yapısını bozdunuz. “Olmaz!” denilen her pislik döneminizde türedi, büyüdü, serpildi, yaygınlaştı, zenginleşti, türevleri çoğaldı. Fabrikaları sattınız, aileleriniz köşeyi döndü. Toprakları sattınız, saraylardan halka bakar oldunuz. Kurumları sattınız, 7 sülalenize bambaşka bir dünya verdiniz. “Din” diyerek geldiniz, din bırakmadınız. Dini, dinlerarası diyalogçu zihniyetin eline verdiniz. “Milli” diye diye, “Milli” olan ne varsa satıp savurdunuz, yok ettiniz. Eskiye dair ne varsa, mahvettiniz. Yolcu garantisi, geçiş garantisi, hasta garantisi verdiniz, yandaşı zengin ettiniz. Yeşilay gibi bir kurumu pasifize ettiniz. Şimdi de Kur’an kurslarına maddi baskı yaparak, kuruşuna kadar helal, milletin emeğiyle, parasıyla ayakta duran, milletin evladına çıkarsızca ilimler öğreten müesseseleri balyozlarla, kepçelerle bastınız, yıktınız. Kul hakkını, adaleti, iyiliği, kötülüğü, hakkı, hukuku, dürüstlüğü aşılayan hakiki İslam’ın öğretilmesini engellemeye çalışıyorsunuz. Sizinkiler kundaktaki bebeğine pırlantalar alıyor, devletin parasını gece partilerinde yiyor. Siz, müslüman olamazsınız! Siz, dindar olamazsınız, hiç olmadınız. Siz, yerli ve milli olamazsınız. Siz, İslam beldesi Doğu Türkistan’ı savunamazsınız. Çünkü; Türklüğe alerjiniz, Fırka- i Naciye’ye de düşmanlığınız var. Size verilen görev bu. Türkiye’yi silahsız işgal edip parçala!.. Dindar gibi görün, dini yok et. Milli gibi görün, milli duyguları koparıp at. Sizi gidi, “Müslüman” kisvesiyle emperyalizme hizmet eden süslümanlar sizi!.. Çekin pis ellerinizi. Yiyin birbirinizi. Yeter ki gidin artık. Gidin, besmele çekerek açtığınız kiliselerin çatısı altında Vatikan’a secde etmeye!..
Tren kazası davasında son durum!
Çorlu’da meydana gelen tren faciasında mahkeme süreci devam ediyor. Davanın önceki gün duruşması vardı. Duruşma salonunda, duruşma sonrası faciada hayatını kaybedenlerin aileleri mahkeme sürecinin sonuca bağlanmamasına tepkiliydi. 25 kişinin yaşamını yitirdiği kazada hayatını kaybeden 9 yaşındaki Oğuz Arda Sel’in dedesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a en can alıcı soruyu mahkeme salonunda sordu: “Torununu nasıl sevebiliyorsun sen?” Haberin detayı ise şöyleydi: Tekirdağ’ın Çorlu İlçesi’nde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı, 4 sanığında yargılandığı tren kazasında dördüncü celse Çorlu Halk Eğitim merkezi’nde görüldü. Duruşma, “Bilirkişi” heyetinin hazır olmaması nedeniyle Nisan ayına ertelendi. Tren kazasında hayatını kaybeden 9 yaşındaki Oğuz Arda Sel’in dedesi duruşmadan çıkan karar sonrası Cumhurbaşkanı’na seslenerek: “Torununu kucağına alıp seviyorsun. Benim torunum iki parça. Çuval gibi diktiler. Torununu kucağına alıp nasıl sevebiliyorsun sen? Beni alın zindana atın. Yeter, yeter..” diye isyan etti. Bu sözün üzerine daha ne söylenebilir ki. Daha ne yazılabilir ki. Vicdanlar sus pus..
Doğu Türkistan’a niye sessizsiniz?
Çin zulmü altında yaşayan, Çin’in toplama kamplarında işkencelerle öldürülen Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin Türkiye’de nargile keyfi yapan suriyeliler kadar değeri hiç mi yok? Türk olduğu için mi sesin çıkmıyor ey müslüman? Görmez misiniz ki kan ağlıyor Doğu Türkistan. Onların tek umudu Türkiye. Onların tek umudu Türk milleti. Onlar kendilerine uzanacak bir el, yüzlerine umutla bakacak bir çift göz bekliyor.
