Yoğun bir bayram trafiği sonrası sevgili okurlarım tekrar sizlere merhaba diyorum...
Sıla ile gurbeti buluşturan, eş, dost ve akraba ziyaretleri ile gönülleri şenlendiren, mübarek bir Ramazan bayramını daha idrak ettik.
Sağlık sihhat ve huzur içinde tekrarına erdirmesini cenab-ı haktan diliyorum..
Son dönemlerde özellikle bayramlar düğünlerle, yaylalarda şenliklerle çakışır oldu. Bayram dolayısı ile gurbetten kalkıp gelen akrabaların, köylülerin yoğun olması tekrar geri gelmekte zorlanacak olması nedeni ile bayramlar artık düğünle, yaylalar davulla inliyor...
Bir zamanlar düğünler hafta sonu yapılırken şimdilerde her gün düğün her gün sosyal bir faaliyet bayramın ilk ya da son günü fark etmeden yapılır oldu..
Vatandaşlar bazen kızarak bazen de haklılar ‘ama’ diyerek bu duruma tepki gösterse de hayatımızın bir parçası haline gelen ve 2 bayram arasına sıkışan düğünler, şenlikler ne kadar hızlı göç verdiğimizi de gözler önüne seriyor.
Her bayram yaşanan insan sirkülasyonu ilçelerde yoğun bir insan ve araba kalabalığı sağlarken ekonomiye de can katıyordu. Bu bayram ise özellikle gıda sektöründe ki esnaflar açısından beklentiler karşılanmadı.
Girdiğim ve sohbet ettiğim bir kaç esnaf yoğun bir kalabalık olmasına karşılık alışverişte geçen yıllara oranla yaşanan düşüşten bahsediyor, vatandaşın alım gücünün ciddi biçimde düştüğüne vurgu yapıyordu.
Bir başka esnaf arkadaşımız ise bakkal gıda ürünlerinde geçen yıllara oranla ciddi bir düşüş olduğunu doğrularken et te özellikle tavuk ürünlerinde yetiştiremediklerini çok ciddi bir talep aldıklarını vurguluyordu.
Et ve tavuk ürünlerine çok ciddi bir talep gelirken bakkal gıda ve temizlik ürünlerindeki düşüşü de ekonomiye değil zincir marketlere bağlıyordu. Gurbetten gelenlerin alışverişte zincir marketlere büyük ilgi göstermesi toplu alışverişlerini buralardan yapmış olmaları nedeni ile bakkalların yerel marketlerin ve buna benzer esnaf grublarının geçen yıllara oranla cirolarındaki düşüşü de buna bağlıyordu.
O kendi bakış açısı ile zincir marketlerinde çok ciddi tavuk eti sattığına vurgu yaparken aslında ekonomininde bittiğini doğruladığının farkında bile değildi.
Çünkü; özellikle geçmiş yıllarda bayramlarda insanımız daha çok kırmızı et tüketir, kebap yer sevdiklerine de bunu ikram ederdi. Bu dönem bizzatihi benim gözlemlediğim kadarı ile sınırlı sayıda kebap ve kırmızı et alınırken özellikle tavuk ürünlerine yönelinmiş olması alım gücününde ciddi biçimde düştüğünü doğrular niteliktedir.
İnsanımız özellikle gurbetten sılaya gelirken gösterişli, caf caflı ve de bonkör davranmaktan kaçınmazdı. Ama bu bayram uzak kalmak için tenha yerleri seçmiş bireysel hareket etmiştir. Bu da işadamlarımızın müteaahitlerimizin ciddi bir ekonomik sıkıntı yaşadıklarını belirsizlik ortamında olduklarını gösteren bir başka etken olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu gözlemler; esnaftan esnafa insandan insana farklılık gösterebilir. Ama geçtiğimiz yıllara oranla tüketilmeyen şeker bakkal ve marketlerin rafında kalırken, alınmayan bayramlık ürünlerde göstermektedir ki; ekonomimiz daralmakta insanımızın alım gücü düşmektedir.. Gurbet insanı ekonomidir, ekonomi ise davranışları ve alışverişleri doğrudan orantılıdır.
İnsanoğlu gördükleri ve kazandıkları ile hayatı değerlendirirken zincir marketlerin neden tercih sebebi olduğunu da düşünmelidir.
İnsanlar hiç bir zaman rahat yaşamlarından gösterişlerinden vazgeçemezler. Bu durum ancak alım gücü düşen insanımızın zincir marketleri ekonomik sebeplerle tercih etmelerinden kaynaklanmaktadır.
Bir zamanlar düğünlere çeyrek altınla gidilirdi, eş dost sevinirdi. Bu günlerde insanımız düğünlere gitmeye korkuyor, ağalar elini cebe atarken ağalık sandalyesine otururken korkar olmuş ise sorarım size bayram gelmiş bizim neyimize!
Velhasıl dostlar bir zamanlar çeyrekle gidilirdi düğüne, yıl 2019 vatandaş borçlu, esnaf umutsuz şimdilerde düğünde değil ama herkes birbirine borç takar oldu...
