Sevgili Durağanlılar; maalesef Durağan dedikodu hastalığını üzerinden atamamış…
Geçtiğimiz hafta sosyal medyaya düşen ve yolda gördüğüm her kesimin tarafıma sorduğu, şahsımı eleştirdiği bir video Durağan’ın gündemine oturdu.
-Durağan’da rüşvet çarkı kurulmuş gazeteci olarak haberin yok?
Ya da sana da sus payımı verdiler?
Cümleleri ile başlayan eleştiriler gülüşmeler!…
Vatandaş haklı mı haklı!
İktidar ortağı bir parti olan MHP belediye meclis üyesi, hemi de daimi encümen olarak belediye meclisinden seçilmiş 2 daimi encümenden biri..
Bize ya da bir gazeteye gitmişte yayınlanmamış gibi…
Kimse kendine sahip çıkmamışta veryansın eden siyasetçi vatandaş misali..…
Belediyenin hizmetlerinin eleştirildiği bir video çekimine karışarak sokakta herkesin içinde bağırarak ‘rüşvet az gelmiş’ derse buna bir açıklama getirmek zorundadır.
Öncelikli rüşveti kim ya da kimlerin aldığı! Nerden aldığı, ne için aldığı açıklama bekler…
Trilyonluk rüşvetten bahsedip susmak doğru bir davranış değildir. Dünyanın her yerinde eleştiri haktır! iktidarları ve yönetenleri eleştirmek demokrasinin gereğidir. Ama bu iftira ve sokak ağzı ile değil belge ile bilgiyle olur. Biz Durağan olarak seçim zamanında başlarız dedikoduya,
-Efendi gördün mü filan aday satmış!…
Nasıl satmış? Bilen yok.. Eee işte partiye diğer aday çıkmış.. -Ordaki üye filan partinin konvoyunda görülmüş…
İyi de gördüklerin kendini pazarlamak için konvoylara katılanlar bahsettiğiniz partinin yönetiminde ya da söz sahibi mi? Kendini o gün bir başka partiye satacak kadar şerefsizleşen partililerden siz ne bekliyorsunuz? Yarın sizi satmayacağının bir garantisi var mı?
İşte biz daha seçim arefesinde başlarız satılık adam aramaya, satılık adam bulamasak dedikodu üretmeye..
Ve yine başladık sokak ağzı ile siyaset yapmaya..
Vatandaş ta buna mukabil sorular sormaya..
İcraat makamının içinde yer alanlar vatandaşın hak ve hukukunu aramak, hizmetteki adaletsizliği dillendirmek kamuoyunun sesi olmak için seçilirler. Madem bu kadar eminsiniz gelin paylaşın yazalım. Yetimin hakkını yiyenleri rüşvetle hizmeti engelleyenleri ya da kalitesiz hizmetin gelmesine sebep olanları birlikte deşifre edelim. Biz kendimizi düzeltemez dedikoduya kapı aralarsak inanın bir gün bu dedikodu bumerang gibi döner hepimizi vurur. O nedenle özellikle temsil noktasında olanlar,kimi kast ettiğiniz ya da neye şahit olduğunuz önemlidir. Nelerin altına imza atıyorsunuz? Alınan ya da verilen rüşvette sizin payınız var mı? Bilipte bu güne kadar susmanızdaki sebep nedir?
Durağan olarak; önceliğimiz siyasette kalitenin gelmesi olmalıdır. Eleştirilerimiz yüzeysel değil, belgeyle, bilgiyle vatandaşın hakkını aramanın peşine düşmeliyiz. Partiler ve parti sözcüleri bunun için vardır… Durağan da olup bitende imzası olup başkalarını suçlamak o kadar kolay hale gelmiştir ki; imza atanlar ya neye imza attığının farkında değil ya da şerh düşmeyi bilmeyecek kadar cahiller tarafından mı yönetiliyoruz..
Durağan belediyesine 31 Mart yerel seçimlerinde 4 AKP 4 MHP ve belediye başkanı kontenjanından 1 AKP’li olmak üzere 9 kişiden oluşur. 2 ittifak ortağının oluşturduğu 9 kişilik belediye meclisinde rüşveti d
illendirdin mi arkasını getireceksin…Kim kime ne verdi be kardeşim? vatandaş bilmek ister… Sözlerde, suçlamalarda belge ister bilgin olsun istedim…
Söz konusu iddialar artık cevap ister..
....................................................
Yine aynı video da Aşağıalınca Köyünün eski muhtarı Mecit Balıkçı’nın Türkiyenin en büyük kenti olan İstanbul’da seçilmiş bir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik olarak sarf ettiği
‘O TERÖRİST’ sözleri ülkede kimlerin neye darbe yapmak istediğinin, demokrasiyi nasıl hiçe saydığını gözler önüne serrmesi bakımından önemlidir. Bu ülkenin seçilen belediye başkanına terörist deme cesaretini alanlar, maalesef iktidarın pervasızca söylediği, her gün bir başka suçlamayla halkın karşısına çıkanların eseridir. Kaostan beslenenler, kaosla iktidarlarını perçinleyeceklerini sanıyorlarsa bu halk bu oyuna asla düşmeyecektir. Bu tür sözleri edenler, edebilenler bunun hukuk önünde bir suç olduğunu da asla unutmamalıdırlar.
Demokrasi seçilene saygı duymaktır. Vatandaşın seçtiğine saygı duymayan, hakaretle, eleştiriyi birbirine karıştırarak söz eden insan aslında kendine olan saygısını yitirmiştir. Öncelikle insanı değerli kılan dilini tutmasını bilmeli, insanların demokratik tercihine saygı duyma becerisini gösterebilmelidir.
Düşünür felsefeci Anooshirvan Miandji’nin dediği gibi
“koyduğu yasalara saygı duymayan bir toplum, kimseden saygı bekleme hakkına sahip değildir”
Saygılarımla....