Dönem değişirken dostluklarda değişiyor!

    Yapraklarda solar!...Hayat insanı hiç olmadığı bir anda bambaşka bir sınava tabii tutar..
    Hayatımızın her aşamasında  ister yeni ister eski diyebileceğimiz ama onsuz olmayan dostlarımız olur..
    Bu dostluklar gençken hiç bir şey olamayacakmış gibi gelir ölümüne dostluklar yaşatır. 
    Orta yaşta menfaatlerin kazanma hırsının daha ağır bastığı kendini kanıtlama peşine düştüğün bir sürecin taa kendisidir.
    Yaş kemale ermeye başladığında eski dostların çoğunu unutmaya yaşamın ve yaşın getirdiği yorgunluklar sayesinde aile bağlarının daha arttığı sorumluluğu üstüne aldığın dönemdir.
    Bu dönemde fazla vaktin olmaz. Çocuklar okumaya başlamış ya da okullar bitmiş iş için düşünme vaktidir. 
    Çocuklara bir gelecek hazırlama telaşına düşersin sorumluluklarının ana kısmı artık dostlardan çok geleceğin olan çocuklara doğru kaymaya başlar..
    Özellikle maddi durum elvermezse  işte o zaman aile bireyleri eş dost ve akrabalar devreye girer.
    Metropol kentlerde ve gurbette yaşayan vatandaşlarımızın  bırakın eş dost ve akrabaya gidecek zamanı komşuya gidecek vakit bulabilmeleri mucizedir.
    İşte ekonomik zorlukların hissedilmeye başlandığı bu dönemde sorumluluğu üstüne yeni almaya başlamış bireyler oldukça bocalar. Cebindeki yemez aldığı maaş geçindirmez. 
Devreye kırsalda yaşayan, kendi yağında yıllarca kavrulmuş emekliliği tadını çıkarmak için baba ocağına dönmüş ya da yaşayan ailenin büyükleri devreye girer... Onlar her daim yeni yetişen neslin gözünde hep ‘KİRLİ ÇIKIDIR’..
     Oysa onların ki kirli çıkı olmak değildir dertleri..Tecrübeleri göstermiştir ki; elinde yoksa ne dost kalır ne de akraba...             Varsa elinde  dostta gelir Hintten Yemen’den...
     İnsanımızı insan eden yapı da yüzyıllardır budur. Birbirine destek olmak destek olacak alt yapıyı bir kenarda tutmak.
     Maalesef 2002 yılında eş dost kapı komşun gönül insanlarımızın elindeki altını verip düzelince ödersin dediği dönemler geride kaldı.  Bırakın çok sevdiğinizi, dostunuzu, akrabanıza küçükten vazgeçtik gram altını takamaz döneme geldik. Düğünlerde takılan  takılarda borç öderken  takılar düğün masraflarını karşılamaz duruma geldi.. Şimdi asıl dost ise  günümüzde geçmişin yara saranları olurken bu gün artık dili ile senin dedikodunu yapmayan sana sözleri ile vurmayacak kadar adam olan dostların kalitesinde saklıdır. 
    Nice gönüllerde dost kalabilmek dileği ile Dostluğunuz daim, yüzünüz hep güleç olsun.  Çınar gibi gölgesinde saklandığınız ağaçlarınızın yaprakları ve umutlarınız hiç solmasın... 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.