2020 yılının başından beri tüm Dünya’yı etkisine alan sosyal ve ekonomik hayatı adeta bitiren Covid 19 illetine karşı başlatılan aşı çalışmaları neredeyse son aşamalara geldi.
Faz 3 diye tabir edilen insanlar üzerinde deneme çalışmaları üretici firmalarca Dünya’nın çeşitli ülkelerinde yapılmaya başlandı. Bu ülkelerden birisi de Türkiye…
Ülkemizde ilk Covid-19 aşısı 16 Eylül itibariyle vurulmaya başlanacak, bir hafta 10 gün içinde 1200-1300 arası kişi aşılanacak. Ağırlıklı olarak sağlık personelinden oluşan kişileri kapsayacak ilk tur aşılamanın ardından kısa bir tetkik sürecine girilecek. Bu kişilerde bir etki yapıp yapmadığına bakılacak.
Bunun ardından 13 bin kişinin ikinci grup aşılamasına geçilecek. Bu gruptakiler de yine ağırlıklı olarak sağlık personeli ve risk grubunda bulunan insanlar olacak. İş burada da kalmayacak, aşı olanlara daha önce koluna verilenin aynısından bir kez daha yapılacak. Bugüne kadar farklı ülkelerde yapılan iki faz çalışmasının incelenmesi sonrası Sağlık Bakanlığı Faz-3 uygulamasının Türkiye’de de hayata geçirilmesi konusunda Çinli firma Sinovac Biotech’e izin vermişti…
Bu çalışmaların süresi konusunda net bir tarih verilmese de bilim insanları tahminen 3 ay sonra elde edilen verilerin, aşının üretilip üretilmeyeceğine ışık tutacağını söylüyorlar.
Hadi hayırlısı deyip güzel haberi umutla bekleyeceğiz…
Hazır söz aşıdan başlamışken birkaç satırda Zatürre aşısına ayıralım. Malum bazı TV proğramlarında içinde bulunduğumuz salgın döneminde Zatürre aşısı olmanın öneminden ve gerekliliğinden bahsedilince birçok insan yaklaşan kış dönemi öncesi bu aşının peşine düştü. Gittiği sağlık kuruluşlarından ya da eczaneden aynı cevabı aldı: şu anda aşı yok…
Bu cevap ister istemez toplumda bir kaygı oluşturdu. Bana gelen duyumlara göre bazı eczaneler aşı getirtmek için ön sipariş listesi bile oluşturdu.
Değerli okurlar Zatürre aşısı konusunda panik olmaya gerek yok. Bu aşının Dünya genelinde üretimi yapılan 3 ülkeden biri de Türkiye. Hatta birkaç yıl önce sağlık Bakanlığı bu aşının yaygınlaşması için başta aile hekimlikleri olmak üzere sağlık kuruluşlarına bolca gönderdiğini ancak beklenen talebin oluşmadığını da bir hekim arkadaşımdan öğrendim. Bu nedenle Zatürre aşısı bulamam endişesine kapılıp sakın ha ekstra ücretler ödemeyin. Mevsimi geldiğinde herkesin bu aşılara ulaşabileceği konusunda sağlı çalışanlarımız hemfikir.
Benden söylemesi…
Salgın sürecinin belki de en çok etkilediği iki alan var. Biri ekonomi diğeri ise eğitim…
Ekonomiyi canlandırmak adına atılan adımlar ne yazık ki salgının artmasına dolayısıyla eğitimin yüz yüze yapılmasına engel oldu, oluyor…
Önümüzdeki Pazartesi itibariyle 2020-2021 eğitim ve öğretim yılı resmen başlıyor. Öğretim yılı başlıyor ama okullar yine kapalı. Okula sadece okul öncesi grupları ve ilkokul birinci sınıflar haftada 2 gün gelecek diğer günler geçen dönem olduğu gibi uzaktan eğitim alacaklar. Diğer sınıfların ne zaman okullara dönecekleri konusu şimdilik belirsiz. Sayın Bakanın en son yaptığı basın açıklamasına göre en erken tarih 12 Ekim…
Diğer yandan okullarda hummalı bir hazırlık sürüyor. MEB ve TSE arasında imzalanan protokol gereği belirlenen şartları yerine getiren okullara “Okulum Temiz” belgesi verilecek. Bu belgeye sahip okullar pandemi anlamında risk taşımayan okullar olarak kabul görecek.
Buraya kadar gayet normal ve güzel…
Peki, bu belgeyi aldığı halde yarın o okulların birinde vaka tespit edilirse ne olacak? Diğer alanlarda olduğu gibi yine karantina uygulaması mecburen karşımıza çıkacak ve eğitim öğretim aksayacak…
Bu yüzden kağıt üzerinde ya da okul duvar ve zeminlerde alınan tedbirlerden çok 7’den 70’e bilinçlenmeye ihtiyacımız var…
Bu bilince ulaşamadığımız sürece sıkıntılarımız asla sona ermeyecek…