2024- 2025 eğitim ve öğretim yılı eksiklikleri tartışmaları ve her şeyden önemlisi müdürlük olarak siyasilerin yer bulamadığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binasının yokluğu, Mehmet Akif Ersoy İlkokulunun yıkılıp yenisinin yapılmadığı kısacası sahip çıkanın olmadığı bir dönemi daha geride bıraktı.
Elbette nüfusu düşen, siyasi olarak etkisiz kalan ilçedeki olumsuzlukların muhalefetini bile başka ilçelerin ilçe başkanlarının yaptığı kaderine terk edilmiş ilçe de gözden düşer...
Her yıl 1000 insanın göç ettiği hayalet kente dönüşmek üzere olan ilçede kapananları ya da bir başka geçici binaya taşınanları ya görmüyoruz ya duymuyoruz ya da onların sorunları ile ilgilenmiyoruz.
Öğretmenevi bir odaya hapsoldu, ilçe Milli Eğitim bir okulun alt katına, bir oda da 3 şube müdürü...
Yeni yapılması planlanan adliye binasından ise ses yok.. Onu yaptıramayan ihaleye çıkartamayanlarda yetişecek küçük çocukları, öğrencilerin yaşayacakları travmalardan habersiz onları gözden çıkartmış görünüyor. Adliye binası yapılana kadar adliyenin yerinin mevcuttaki jandarma binası olacağı söyleniyor.. Kimin aklına geldiyse bu da oldukça yanlış bir karar olacaktır.. Eğitimci olmadıkları, çocukların ruh halini düşünmedikleri, siyasilerin temel atmakta zorlanmaları neticesinde olaya sadece yer olarak baktıklarından 'şimdilik ve geçici' bahanesine sığınarak eski jandarma binasının adliye olması hesaplanıyor... Beyler madem sahip çıkamıyoruz, ilçede tutamıyoruz en azından yaşayacakları travma ihtimalleri ilçenin sosyo ekonomik yapısı göz önüne alarak okulların tam ortasına çocuklarımızın bir tanesini bile kaybetme ihtimali olan bir yapıyı koymanın hiç kimseye bir faydası olmaz. Orada o çocukların ailelerinden birinin elleri kelepçeli gelmesi, görülmesi ya da mahkeme kapsısında beklemesinin çocuklar arasında nasıl bir durum yaşatacaktır! hiç düşündünüz mü? Siz ya da aile bireylerinizden biri o mahkeme kapısında iken lise ya da şehit kadirlerde okuyan çocuğunuzda okul bahçesinde sizi gözlüyor, hayal edebiliyor musunuz? Ya da çocukların ruh dünyasına bunun yansımalarının nasıl olacağı arkadaş ortamında nasıl bir iz bırakacağını hesapladınız mı?
Zaten jandarma da kısmende olsa bunu yaşattığı için okulların tam ortasında olması nedeni ile ordan çıkartılması gerektiği savunulmadı mı? O nedenle ordan çıkmıyor mu?
Yazıktır.. Günahtır!...
Siyasilerin beceriksizliğini sorumluluklarını yerine getiremeyişinin ilçeye sahip çıkamayışının bedelini bir çocuğumuza, bir gencimize yaşatmaya hiç hakkımız yok!. Okul aile birlikleri siz ne iş yaparsınız? O okulda sizin çocuklarını okumayacak mı? Sizler o mahkeme kapısına suçlu ya da suçsuz bir dilekçe ile geldiğinizde okul içerisinde çocuğunuzun arkadaşlarına ne anlatacağını ya da ona neler söyleneceğinin farkında mısınız? Sendikalar, çocuk psikolojisini iyi bilen eğitimciler buna itirazınız olmayacak mı? Bu çocukları sınıfta veya okulda nasıl bir travma yaşayacaklarını, hayatlarının nasıl değişeceğini en iyi sizler biliyorsunuz.. Buna bir sözünüz olmayacak mı? Hani tvlerden, telefonlardan şiddetten uzak tutun diyorsunuz ya.. İşte onun tam okulların ortasına konulması karşısında ne düşünüyorsunuz? Öğretmen lisesi bir eğitimci olarak bunu ben kabul edemiyorum. Biliyorum ki kaybedilen her çocuk her genç toplumsal yeni yaralar açar...
Orayı ya gençlerin ve çocukların kültür merkezine dönüştürün ya da ilçe milli eğitim müdürlüğüne geçici bina olarak tahsis edin..
Gerekirse adliye kapansın ama hiç bir çocuğun unutmayacağı bir manzara ya da unutmayacağı bir travma yaşamasına müsaade etmeyin. Bu ilçeye bir kötülük daha yapmayın... Eski cezaevini onarın geçici adliye binası yapın ya da yeni binanın temellerini atın hızla bitirin. Ama gençliğin ve çocukların ruh dünyasına yaşanacak ya da yaşanması her an muhtemel bir ihtimale kurban vermeyin...
Olmaz demeyin! hayat bu bazen hiç ummadığınız bir anda her şeyi yaşamak zorunda kaldığımız gerçeği karşısında düşünebilen her birey her devlet önce insan önce insan ruhu der. Ama unutulmamalı ki insanın ruhu çocukken şekillenir gelecekte o bedende o düşünce o ruh ile yükselir...
2024-2025 eğitim ve öğretim yılını noktaladık... Yaz ayına giriyoruz... İmkanı olan aileler çocuklarını alşıp bir kaç günde olsa ilçe dışına çıkarak tatil yapacaklar. Yine imkanı olan aileler çocuklarını sosyal aktivitelerin olduğu yerlere gönderecek ya da gidecek.. Ama ilçemizde gerek düşünce olarak buna ihtiyaç duymayan, gerekse imkanı olmadığı için gitmeyen çocuğuna da müsaade etmeyen ailelerin çocukları gıpta ile ya da özlemle arkadaşlarını dinleyecek tv izleyecek belki bir hırs belki bir özenti le yeni arkadaşlar bulup istemediği ortamlarda geleceğini şekillendirecek. Yerel yöneticiler ve gençlik spor olarak çeşitli ama etkili aynı zamanda ilçedeki sosyal yapıyı değiştirecek maddiyatı düşünmeden, kültürel yapımıza maya olacak etkinliklere imza atarak bu süreci doğru değerlendirilmesini sağlamalıdır.
Unutulmamalı ki yapılan her bina, yürüyüş yolu oturma bankları sosyal ve kültürel etkinlik anlamına gelmez. Asıl olan binaların ve mekanların ruhuna uygun donatılması, bu gençlerin geleceğine etki edecek sosyal projelerin yapılması, enerjilerini atacak etkinliklerin oluşturulmasıdır.
Tüm öğretmenlerimize öğrencilerimize mutlu, huzurlu, eğlenceleri bol neşeli ve umutlu bir tatil diliyorum...