KURBAN TESLİMİYETTİR!

Kurban bayramına sadece bir kaç gün kaldı. Bu satırlarımı gazeteden okuma fırsatım olduğunda bayram tatilinde olmuş olacağım. Bizim için Kurban bayramı dini bir vecibenin paylaşmaya vesile olduğu en anlamlı günleridir.

Kurban bayramında Allah rızası için kurbanlar kesilir, fakirler sevindirilir, çocuklar mutlu edilir, sosyal anlayış kendini müslümanlar arasında daha da pekiştirir. Amacına uygun olan, gösterişe sebep olmayan her ibadet dindar olmanın gerekliliğidir. Dindar geçinen adına da “Dinci” dediğimiz kavramdan uzak ve beri olan her müslüman bilir ki, yapılan hayrı asla afişe etmez, riyaya dönüştürmez, karşısındaki ihtiyaç sahibini ezik, hakir ve aşağıda asla görmez. Günümüzde ne yazık ki, hem kurban bayramı, hem de oruç kavramı Allah’ın istemediği, razı olmadığı bir şova dönüştürülüyor. Gerek siyasi, gerekse sosyal anlamda her iki ibadet kişilerin, partilerin, STK’ların, bazı toplum ve zümrelerin reklamından ibaret olmaktadır. Toplumsal birleşimdeki zayıflık, toplumsal iyilikteki zayıflık, toplumsal güzellikteki zayıflık ve ahlâkî zayıflık ülkemizde kaliteli, doğru, dürüst, adil, insancıl, vicdanlı, merhametli bir müslümanlık yaşamının azalmasından, insani değerlerin yerini parasal kavramların, makamsal etiketin almasından kaynaklanmaktadır.

Kurban aslında öyle samimi bir histir, öyle samimi bir yaklaşımdır ki, adı dahi bir çok önemli hususta kullanılır. Askerlik çağında olan her askerimize kına yakılması gibi. Evlilik çağındaki genç bir kıza kına yakılması gibi. Hep bunlar bir samimiyet, teslimiyet anlamında ve adına “Kurban” dediğimiz kavramın içerisinde yer veririz. Hz. İbrahim (A.s) oğlu Hz. İsmail (a.s) ile olan hadise İslam tarihi ve müslümanlar açısından büyük önem taşımaktadır. Bu hadise kurban kavramını daha da anlamak için okunması gereken en önemli hadisedir. Allah yolunda bir şeyleri kurban etmenin samimiyeti ve sonrası kurbanlık olarak kesilmesi uygun görülen hayvanların kurban edilmesi meselenin et kavramı olmadığını bizlere daha net ifade etmekte ve gerçek amacı anlamak için göstermektedir. Hz. İbrahim (a.s) ve oğlu İsmail (a.s ) hadisesi sadece İslam tarihi açısından değil, dünya ve insanlık tarihi açısından da mühimdir. Kurban her müslümana, durumu iyi olan her bireyin üzerine vacip bir ibadettir. Her ailede her bir fert için kurban vaciptir. Kurban kesildiğinde pay edilip taksim yapılarak amacına uygun hareket etmeye özen göstermelidir. Kurban; etlerin bir yerlerde toplanması, dolaplara istiflenmesi veya sabah akşam et ziyafeti değildir. Elbette kurban eti yenilmeli, yedirmeli. Buradaki anlatımım sadece et yeme niyetiyle kesilmesi olmaması.

Kurban, Allah yolunda mücadelenin, fakirleri gözetmenin, Allah rızası için yapılanın Allah yolunda paylaşmanın adıdır. Kurbanın eti, kanı her şeyi bu anlamda değerlidir. Kesilmesi islami usullere ve adaplara göre yapılır. Kurban kesimhaneleri, bu işin ehli olan kişilere teslim edilen kurbanlar kesim amacına kısmen ulaşmaktadır. Yüce kitabımız Kuran-ı Kerimin Kevser suresinde Allah’ın, “Rabbin için kurban kes” ayeti kurbanın ehemmmiyetini ifade ederken meselenin de et ziyafeti olmadığı anlaşılmaktadır.

Kurban, Allah’a teslimiyetin adıdır.
Kurban, ziyafet bayramı değildir.
Kurban, gösteriş ya da israf bayramı değildir. Kurban, kimselere duyurmadan paylaşmaktır. Kurban; Çevremize, etrafımızdaki komşularımıza, yakınlarımıza, akrabalarımıza, öksüz yetimlerimize, kimsesiz gariplerimize hassasiyetin ve onları gözetmenin adıdır.

Bu hafta siyasi bir yazı yazmak istemedim. Bayrama bayram tadında girmeli. Değinmeyi düşündüğüm kaz dağlarının kel dağlara dönüştürülmesi ihanetini yazmadan elbette duramam.

Kurbana, kurbanlık hayvanlara ve kurban niyetiyle kurbanda kesilen hayvanlara katliam gözüyle bakmamalıdır. Zira kurban bir ibadettir. Hazır katliam demişken aklıma geldi. Biliyorsunuz ki, katliam sadece insan öldürmekle olmaz. Doğa katliamı, orman katliamı çevre katliamı da en az insan katliamı kadar önemli meseledir. Kaz dağlarının yok edilmesi de Türkiye’nin ciğerlerinin parçalanması, alınması, kalbin sökülmesi demektir. Bu mesele ülkenin geleceği için en önemli meseledir. Nesillerimiz için önemlidir bu meseleye değinmek için meselenin özünden başlamalıdır. Yıllardır var olan siyasi sistem, irade dokunulması yasak olan her mahreme dokundu. Kaz dağlarının yok edilmesi de bu mahremiyetin birer parçasıdır.

Haftaya bir başka yazıda görüşmek dileklerimle. Rabbim kurban niyetlerinizi, niyetlerimizi kabul eylesin. Gösterişe fırsat vermeden, şuurla amacına uygun hareket etmeyi nasip eylesin. Önümüz günlerde idrak edeceğimiz mübarek kurban bayramınızı en samimi, en kalbi duygularımala tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.