Bu gün 12 Mart...
Zorlu bir mücadeleyinin dünyada bir meclisin yürüttüğü savaş sonrası emperyalizme diz çöktüren yedi düveli topraklarından söküp atan, ezilen işgale uğrayan tüm mazlum milletlere ışık ve umut olan Türkiye Cumhuriyeti devleti İstiklal Marşı’nın kabul edildiği gün..
O zorlu mücadeleden sonra İstiklal Marşı için konulan ödüle bile böyle bir mücadelenin destanı para ile yazılmaz diyerek yarışmaya girmeyecek kadar asalet sahibi Mehmet Akif’i andığımız gün..
Kurtuluş’tan kuruluşa kadar geçen her saatin anlatıldığı İstiklal Marşı’mız ‘KORKMA’ diye başlar
Korkularına yenilenler umutlarını kaybeder, ülkelerini kaybeder, sevdiklerini kaybeder... Bu ülkenin geçmişi; gelecek nesiller için Türk yurdu için Anadolu’yu vatan edenlerin destanıdır İstiklal Marşı...
İşte o neden Akif diyor ki, “ Bu, ümitle yazılır. O zaman düşünün, imanım olmasaydı yazabilir miydim? Zaten ben, başka türlü düşünüp, başka türlü yazanlardan değilim. Bu elimden gelmez. İçimde ne varsa, bütün duygularım yazılarımdadır. Şu var ki; İstiklal Marşı’nın şiir olmak üzere bir kıymeti yoktur. Ancak tarihi bir değeri vardır.
Mehmet Aik Ersoy....
Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle anıyorum... Ruhu Şad olsun... Şairimizin dediği
“ Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın”
...................................................................................
8 Şubat 2012 tarihinde yazmış olduğum ‘VEZİRİ HARCATIP ŞAHI DÜŞÜRMEZ’ başlıklı bir yazımı siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum. Çünkü piyonlar yok ediliyor dünya düzeni yeniden kuruluyor. Velakin şah arka sırada piyonlar ön safta şimdilik vezire saldırıyorlar...
İşte o yazı...
“İki yönetim biçimi ve buna bağlı olarak gelişen soğuk savaş dönemi 2 kutuplu dünyada denge unsuruydu.
Dengelerden biri zayıflayınca küresel sermayenin patronları yıllardır dantel gibi işledikleri devletlerde operasyona başlamakta gecikmemiştir. Her yere demokrasi götüren sözde demokrasi için sermayesini akıtan güçler seçtikleri devletlerde yıllardır var olan sistemi kendi amaç ve gayeleri için düşman seçmiş bunu da gerçekleştirirken şah ve veziri öne sürmeden piyonlarla gerçekleştirmektedir. Şimdi sırada Rusya’nın Ortadoğu’daki veziri konumunda bulunan Suriye vardır... Esad rejimi yıkılmalı ama yerine gelecek olan rejin hakkında bilgi verilmemektedir. Sahi Suriye’de diktatörlük var ise Vahabi olan Suudi Arabistan’da, Ürdün’de hatta şu demokrasi ürünü olan Kuveyt’te rejim ileri demokrasi ürünümüdür? Onlar neden sorgulanmıyor? Bu Arap baharı enlem boylam mi seçiyor? Bu Arap baharı’nda ülkeler domino taşları gibi sıra ile yıkılıyor.. Yıkılan ülkeler de akan gözyaşına yapılan katliamlara kimsenin sesi çıkmıyor. Libya’da aşiretler birbirnini boğazlıyor, Irak’ta 1.5 milyon müslüman öldürülüyor kan ve gözyaşı içerisinde sebep olanlara beddua yağarken, Kaddafi ve Saddam dönemi mumla aranıyorken şimdi kimsecikler çıkıpta burada ne oluyor? diye sorup yapılan haksızlıkları irdelemiyor.
Küresel oyunda şah ve vezir olamayanlar piyonların hamlelerine göre şah ve veziri koruma pozisyonu alırlar. Piyon olan küçük devletler küresel güçlerin şah ve vezir koruma pozisyonunda dengeyi kaybetmesine vesile olacak hamlenin piyonların aldığı pozisyon ile ilgili olduğunu gayet iyi bilir. Çünkü onlar oyun kuruculardır. ABD ve Batılı devletlerin piyon olarak sürdüğü Türkiye’nin bu kez Suriye’de işi zordur. Çünkü oyun kurucu olan Rusya ve Çin ortadoğuda pozisyon almış, şah ve veziri koruma kaygusuna düşmüştür.
Oyun kuruculardan biri olan Rusya’nın Ortadoğu’da veziri konumunda bulunan Suriye’nin gardının düşmesine Şahı açık etmesine müsaade etmeyecektir. 21. yüz yılda teknoloji çağında artık sanayi devriminin getirdiği iş yoğunluğu. yerini işsizliğe terkedecektir. Robotlaşan dünyada insan unsuru kullanacağı unsur olarak çalışırken katma değer üretemeyen sermayeye katkıda bulunmayan birey ise yok olup gidecektir.
Şimdi piyonluğa layık görülen devletlerin vezir bile olamadığı bu süreçte oyun kuruculuğa soyunması, toplumunda buna inanması akıllara ziyandır...((Şubat 2012)”....................................
Rus ve Ukrayna savaşı göründüğü kadar basit değildir.. Nükleer savaş her an kapımızı çalabilir. Bu savaşta piyonlar değil vezirler ve şahlar çarpışıyor.. Sonucu tüm dünyayı etkileyecektir.
