ÖNCE SEÇMEN SONRA SEÇİLEN DÜŞÜNECEK!

 Bu gün  bakıyorum herkes bir şeyler yazıyor, kimi suçluyor, kim övüyor..
  Tabii ki herkes haklı çünkü kendi pencerele-rinden bakıyorlar..
O zaman niye bu kadar söylem!!!
 Çünkü başında düşünmediklerini sonunda hissetmenin verdiği acıdır bu...
Ama insanların kazanma hırsı uğruna tüm 
değerlerinden vazgeçtiğinde ya da düşünme ol-gusunun yerine  kazanma hırsı girdiğinde yapılan yanlışlar toplumsal travmaları tetikler...
 1 yıl önce BBP'den seçilen Salim COMART belki de üyesi olduğu Ak Parti'den istifa bile etmeden  BBP'den  belediye meclis üyesi adayı gösterildi..

O gün sadece kazanma üzerine kurulu olan düşünceler nedeni ile  sağlıklı bir yapılanma değil daha çok gruplaşma kutuplaşma, blok oy alma hesapları nedeni ile yapılıyor olması idi.
  O günlerde  iddialı olan her siyasi parti Du-rağan da sözü geçen grupların vereceği isimlerle koltuğa uzanmanın hayalini kuruyordu.. Ama perdenin arkasında yapılan hesaplar her partiye girmiş ama aynı yola revan olmuş düşünceler hareketi olarak görülüyordu..Özellikle yerel seçimlerde temsil hakkının kaybolmaması adına etik olan seçildiği par-tide kalması ya da istifa ederek kendisine oy veren ya da belediye başkan adayının vesilesi ile aldığı oyun hakkını teslim etmesidir. Ama ülkemizde siyasi etik  daha bu düzeyde değildir.
Diğer yandan siyaset ise  klasik siyaset yapanlar için  adam kullanma sanatıdır..
Özellikle bizim gibi bölgelerde  düşünerek oyun kullanılmadığı, daha çok güç gösterilerinin hakim olduğu eş dost akraba  ilişkilerinin güçlü olduğu bölgelerde isimler oldukça önem kazanır. 
Bu da yerel seçimlerde daha çok öne çıkar..  O gün belediye başkanı olanlar kazanmak için  isim kullananlar aslında kendilerinin de kul-lanıldığını kabul etmek zorundadırlar.. Kısacası karşılıklı bir menfaatleşme vardır... Bunu siyasi partilerle yapmak yerine bizim gibi küçük ilçelerde daha çok bireysel olarak yapılması kurumsal kim-liklerin önüne geçmiş bu yanlışların süreklilik kazanmasına sebep olmuştur
  Bu yapılan tercihler sadece bu seçimle değil 
5 yıl sonra aynı senaryo tekrar ortaya konacaktır. 
 İlkelerin olmadığı daha çok o kaybetsin şu kazansın şu olmasın ya da işinin olmaması kendi-sine gerekli ilginin gösterilmemesi üzerine  güçlü isimler ya kullanacakları bir ismi ya da kendilerini siyaset pazarının tam ortasına atarlar.  Ya da  seçilme ihtimali olan adaylar onları bulur seçilebi-lecekleri en güzel yerden aday gösterirler...
  Aslında kazanırken kaybetmenin tam adre-sidir bu tercih..  Belediye başkan adaylarının se-çilmekten başka bir düşüncesi yoktur. O nedenle kendi düşüncelerine uygun siyasi arayışları ya da  siyasi partilerin teklifleri olabilir. Adaylar kadroları ile gelir. Ama küçük ilçelerde seçilmek üzerine kurulu düzen; kadrodan daha çok bireyselleşen, topluluklara hizmet eden bir anlayışı dayatır seç-mene..
  İşte o nedenle özellikle iktidarların yada bir siyasi partinin güçlü olduğu her noktadaki yerel seçimlerde gelişim ve değişim bu ilçelerde baş-kanların 2  dudağının arasında gizlidir. O seçer-se seçilirsin o isterse bir yere gelirsin . Bu gün İktidar kutuplaşmadan medet umarken yerelde ise kaybettirme üzerine kurulu siyaset her zaman topluma kaybettirmiştir.
  Asıl olan  düşüncelerin  yönetmeye talip olan adayların etrafında buluşarak  toplumsal hizmet odaklı siyaset üretilmesidir. Bu gün seçmek için sandığa gidip oy verenler belediye meclislerinin önemini kavrasalardı bu tartışmalar yaşanmazdı..
 Kısacası seçmen  önce neye oy verdiğini bilecek, seçilen ondan sonra hesap vermeyi öğ-renecek...  

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.