Geçtiğimiz hafta yayınladığımız haber üzerine BOYABAT BELEDİYESİ alelacele bizi yalanlarcasına EKAP’ta değişikliğe gitmiş. Söz konusu Dalgıç pompa bakım ve temizlik işlerini belediye meclis üyesi Zehra Akdemir’in eşi ve kendisine ait YIL-SAM şirketine verilen ihaleyi fesh etmiş... .
Resmi evrak niteliğinde olan EKAP’ta 4 Aralık’ta görülmeyen fesih 6 Kasım’da fesh edilmiş olunca ister istemez haber yalana düşüyor!? Sahi ya siz çok akıllısınız ya da insanların aklıyla alay ediyorsunuz... Fesih sebebi ise tam bir komedi!!!! Diyor ki; “Sözleşmeden önceki yasak olan fiil ve davranışlar”” Vay ki ne vay....
Sahi siz; firmaları incelemeden zarfları açmadan kişinin kimliğine bakmadan ‘ al abi senin olsun.. Lafımı olur’ diyerek mi? veriyorsunuz ihaleleri... Bu fesih gerekçesi onu gösteriyor da....!!!!
Yasaklı oluşuna, durumuna şirketin sahibinin kim olduğuna bakılmadan ‘PAZAR’larsanız.. EE tabii ki pazarcı esnafı bozulacaktır..
Tabii siz böyle açıklama yapmadan gazeteyi yalana çıkarmak adına bir işlem yapınca bende şöyle bir geçmişi irdeledim.. Neleri ‘PAZAR’(LIK)lamışlar diyerek!!.. Oysa söz konusu firma daha önceden tanıdığınız bir firma.. Bir çok ‘PAZARLIK’ ihalesine tek olarak teklif vermiş.. O zaman belediye meclis üyesi olmadığı için de sorun yok!?.. Tabiiki bazı ihalelere tek girmesi de tuhaf olmuş!!!... Sadece tek tuhaflık o da değil İstanbul Ticaret Odasına kayıtlı Çekmeköy merkezli bir firma dikkatimi çekti...
2008 yılında 99 hisse Vahdet Erdoğan’a 1 Hisse Ahmet ÖZENEN’e olmak üzere 40.000 YTL sermaye ile kurulan 2011-2012 ve 2018 yılı sermaye arttırımı ile büyüyen GREENART REKLAM MATBAA İNŞAAT GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ.. Bu gün 17.000,00 TL.lik kısmı Ahmet Özenen’de olan 1.683.000,00 TL kısmı Vahdet Erdoğan’da olan 1.700.000,00 sermayeli şirket dikkat çekiyor. Alımlarda Boyabat’ı kurutan belediye özellikle bu firmanın girdiği ihaleleri tek kişilik ihaleye döndürmüş. 2017 yılı 2017/106744 kayıt no’lu ihale broşür basımı 3 firma döküman almış ama geçerli teklif greenart.. 2017/211726 ihale kayıt no: doğa ve macera sporları org. Teklif veren 2 firma ama geçerli teklif greenart, 2018 yılı 2018/266264 ihale kayıt no: doğa ve macera sporları org. teklif 1, geçerli teklif greenart, 2019 yılı 2019/352268 ihale kayıt no: kırtasiye ve spor malz. alımı teklif eden firma 1, geçerli teklif Greenart... Dipnot olarak düşmekte fayda var; Vahdet Erdoğan’ın Boyabat’lı olduğu ifade ediliyor. Boyabat Belediyesi İstanbul’da bir hemşehrimiz kalkınsın, marka olsun diyerek bu gün İstanbul’da dergi, gazete ve haber sitelerinin yönetim kurulu başkanlığını yapan Ak Parti’de Çekmeköy’de siyasi faaliyetlerini uzun süre yürütmüş bir ismi desteklemiş olabilir buna da saygı duymak gerekir!!!???....
Yani kısacası PAZARLIK’ dediğin de böyle olur!!!. Açık rekabet hak getire!!!..
İyi de siz yerel belediye başkanı değil misiniz?
Boyabat’ta esnafın, şirketlerin kökü mü kurudu?
Kırtasiyeler istediklerinizi veremediler ya da teklif verdinizde size geri mi dönmediler?
Yoksa ödeme yapılamadığından dolayı esnaf mal vermez mi oldu?
Nitelikli bir alım gerektiriyorsa neden 21/f den çıktınız?
Açık ihale yapmak yerine davet eden siz davet edilen ilçe dışı olan bu ihalede firmayı nasıl tespit ettiniz? Ya da firma nasıl oluyorda sizin yapacaklarınızı önceden tahmin ediyor ve ona göre fiyat verebiliyor?
Sorusu çok olan ihalelerdir PAZARLIK USULÜ ihaleler...
İşte o nedenle devlet 4734 sayılı ihale kanununda temel ilke olarak “açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulü temel usullerdir” diyerek rekabeti, şeffaflığı ve saydamlığı ilke edinmiştir. Aslında gerekmedikçe yapılan ve yol haline getirilen o nedenle SAYIŞTAY’ın raporlarında sürekli vurgu yaptığı Pazarlık usulü ihale yöntemi ile siz kanunu kendiniz için pazarlıyor, yandaşa, ranta kapı aralıyor durumuna düşüyorsunuz. Gerekmedikçe kullanılması tavsiye edilmeyen bu yöntem son dönemlerin en çok başvurulan, tartışılan ve de en çok eleştirilen ihale yöntemi olmuştur.
Biz ülke olarak gizli kapaklı işler yapmayı çok sever olduk.. Kimsecikler duymasın, bilmesin.. Bölgemden yöremden uzak olsun anlaşılmasın, hastalığı her kuruma sarmış durumda.. Oysa sizi seçen halk görev yaptığınız yerde yaşıyor ve ordan rızıklanıyor. Sizin görevinizde ordaki esnafı yaşatmak, ona hizmet etmek, adil olmak şaibe yaratmamaktan geçiyor. Velhasıl küçük düşünceler büyük reklamlar yapar amma esnafı tökezleyen, esnafı biten bölgelerde de göç başlar.. Devletin ihtiyaçtan dolayı yasalaştırdığı yasalar size kalkan ya da maskeleme malzemesi değildir.
Biz haberimizin arkasındayız... Gazete haberini yalanlamak için sarf ettiğiniz çabayı kamuoyunun karşısına geçerek anlatsanız, evrak üzerinden yeni bir tartışma yaratmak için kullanmasaydınız daha iyi olurdu!.. Çünkü bizler gazeteciyiz! İşimizde kamuoyunun sesi olmak, yasaların el verdiği ölçüde kamu adına denetleyici görevimizi yerine getirmektir... Sadece sizin yaptıklarınızı manşetlere taşımak sırtınızı sıvazlamak işimiz değildir. Elbette ki; yaptıklarınızı da, hizmetlerinizi de haber yapacağız, tartışılması gereken, gücünü yasalardan almayan, yasaları delen uygulamalarınızı da eleştireceğiz. Ama bu size; güç bende evrakta istediğimi yaparım, sonra da döner gazeteciyi suçlarım, yalan habermiş dedirtirim gibİ bir algı yarattıysa, kusura kalma bunca yıllık gazeteciyim AİHM yolu da dahil olmak üzere bir çok kurumla mahkemelik oldum ama ‘yalan haber yaptı’ dedirtmedim... Haber yalansa, hukuk orda arşın burda... EKAP’ta değişiklik için klavye de güçte sende olsa, hukukta, hakta, adalette; gücünü doğru uygulanan yasalardan alır...
Herkes PAZAR arar, PAZARLIK yapar amma kamu da ‘PAZARLIK’ta ısrar ; alıcıya da satıcıya da zarar verir..
O nedenle son söz; ‘PAZARLIK’ DEĞİL, KAMU KAYNAĞI YEREL ESNAFA PAZAR OLSUN EFENDİLER! Saygılarımla...