SEN GEÇMİŞTE KALAN DEĞİL GELECEĞE ATILAN İMZASIN...

Bundan 81 yıl önce bu ülkeye isim veren, gençliğine ümit geleceğine hedefler koyan bir lider ebedi yolculuğa çıkyordu.. Devr aldığı yıkık, virane, yoksul ve ümitlerini tüketmiş bir millete yeni bir heyecan katan, kulluktan bireye, biattan sorgulamaya giden yolda büyük mesafeler kat etmiş, mason localarını kapatmış ülkenin başına bela olan misyoner okullarını tasfiye etmiş, Kur’an- Kerim-in Türkçe mealini kendi cebindeki parayla yazdırarak insanımızın okumasına, anlamasına vesile olmuş, Diyanet İşleri Başkanlığını kurdurmuş ve vefatı ile mirasını akrabalarına değil mensubu olmaktan gurur duyduğu Türk milletine armağan eden Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 81. yıldönümünde rahmet ve minnet anıyoruz.. 57 yıllık ömrüne 11 savaş, 24 madalya sığdıran, 7 kitap yazan, 3 bin 997 kitap okuyan, bir ülke kuran Mustafa Kemal Atatürk’ü; bu ülke insanı, siyasetçisi ancak zora düştüğünde, çıkmaza girdiğinde işler karmaşaya sürüklendiğinde bilimsel gerçeklik aranmaya başlandığında anlıyor ve onun yolunu kendine yol edinmeye başlıyor... İşte o bunu şu sözlerle ifade diyor; “Bir başka çağdan kalma adetlerinizde, alışkanlıklarınızda direnirseniz, cüzzamlılar, paryalar gibi tek başınıza kala kalırsınız. Benliğinize bağlı kalın ama, gelişmiş uluslar için gerekli olan şeyleri Batı’dan almasını bilin. Yoksa, bilim ve yeni düşünceler sizi bir lokmada yiyip bitirebilirler” O sürekli değişen kendini yenileyen bir devlet sorgulayan birey isterken siyasetçiye de şu sözlerle “Ancak kendilerinden sonrakileri düşünebilenler milletlerini yaşamak ve ilerlemek imkanlarına kavuştururlar.” Diyerek yol gösteriyordu. Türkiye de siyaset; kendine düşünenler kendini bir koltuğa atmak isteyenlerin her türlü materyali kullandığı, sömürdüğü dönemlerden geliyor ve yaşıyoruz.... Bu gün birilerinin ele geçirmek istediği gücü Mustafa Kemal elinin tersiyle iten, milletine havale eden, ona yetki veren döneminin tek lideri olduğu gibi bu günde gönüllerde yaşamaya devam eden, örnek gösterilen, gururla ismi söylenen, sadece kendi ülkemizde değil ülkelerde heykeli dikilen, caddelere, sokaklara adı verilen ölümsüzlüğünü eserleri ile yaşatan tek liderdir. İşte onu belki de farklı kılan sözcükler şunlardı; “Büyüklük odur ki; kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın. Memleket için gerçek ülkü ne ise onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, seni yoldan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen burda direneceksin. Önünde sonsuz engeller yığılacaktır. Kendini büyük değil, küçük, araçsız hiç telakki edecek, kimseden yardim gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacak, ondan sonra sana büyüksün derlerse bunu diyenlere güleceksin.” O hep hedefine yürüdü... Kimseye iltifat etmedi, kimseyi aldatmadı...Engelleri yıkarak, zorlukları aşarak, kendisine teklif edilenleri görmezden gelerek, bir imparatorluk 7 düvel arkasına düşmüş yok etmek için uğraşırken o milletinin bağrında sadece millletine güvenerek gelecek inşaa ediyordu. O sadece milleti ve devleti için yaşadı... O gülümseyerek gitti... O kendini milletine emanet ederek 81 yıl önce ebedi aleme göçtü. Mustafa Kemal diyor ki; “Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her mahlûk için tabii bir halettir, fakat insanda yorgunluğu yenebilecek mânevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür” Dinlenmeden yürüyoruz! Çünkü biliyoruz ki; Türk’ü hedef seçenler, Türkiye’yi yok etmek isteyenler asıl seni bitiremedikleri, senin fikirlerini yok edemedikleri için bizi Ortadoğu ülkesi yapamadılar yapamıyorlar.. Türk milletini Anadolu sahnesinde yeniden var eden güç, İstanbul’u tekrar Türk’e teslim eden güç, Hatay’ı alıp emperyalizmin oyunlarını bozan güç, senin fikirlerin senin ideallerindi... Günümüz dünyasında insana değer vermeyen toplumlar, halkına güvenmeyen liderler, güç için halkına ihanet eden din adamları ve hepsinden önemlisi de olayları sorgulatmamak için dini kendilerine kalkan, insanı da kendine köle yapanları gördükçe seni daha iyi anlıyor ve yapacak çok işimiz olduğunu daha iyi özümsüyoruz... Sensiz geçen 81 yılda çok şey değişti... değişmeyen tek gerçek Gençliğe Hitaben, devrimlerin ve ilkelerin oldu... Büyük önder; yeni nesil seni ve eserlerini şimdi daha iyi anlıyor, daha çok sahip çıkıyor. Yaşadıkları ve yaşananlar göstermiştir ki; hırsla gidilen yolda kaybedeceklerimiz geleceğimiz olacaktır... SEN GEÇMİŞTE KALAN DEĞİL GELECEĞE ATILAN İMZASIN... TÜRKİYE CUMHURİYETİ VAR OLDUKÇA SÖZLERİN VE ESERLERİN EBEDİ YAŞAYACAK, BAŞKENT ANKARA’DA EBEDİ İSTİRAHAGAHINDA BU MİLLET SENİ ŞÜKRANLA ANMAYA DEVAM EDECEKTİR..