Hanönü’nde eyleme dönüşen Gökırmak’a zehir karışıyor iddiası sonrası CHP Durağan ilçe başkanı Mustafa EKER’de iktidar partisi ve yerel yönetime sert çıktı. Durağan zehirli su mu içiyor? diye soran Eker “her dönem söz verdiğiniz temiz suya kavuşturma vaadiniz ne oldu?” Diye sordu...
SUYA ZEHiR Mi KARIŞIYOR?
Hanönü’nde faaliyet yürüten Akfen, İlbak ve Cengiz Holding’in ortağı olduğu ACACİA maden şirketi tarafından işletilen bakır çıkarmak amacı ile kurulan tesisteki sızıntıların Gökırmak’a karıştı iddiasına sert çıktı. Eker; “Hanönü’nün altında geniş bir tarım arazisi var, bunlar Gökırmak’a karışan sızıntılardan direkt ve doğrudan etkilenir. Asıl sorun yıllardır çöpün hemen altında bulunan ve tarım arazilerindeki kimyasal ilaçlardan etkilenme ihtimali sürekli olan suyu Durağan halkı uzun yıllardır kullanmak zorunda kalmıştır ve kullanmaya devam etmektedir. Her seçim döneminde temiz ve kullanılabilir su vaadinde bulunan iktidar partisinin yerel yöneticileri ve belediye başkanı maalesef bu sözlerini tamamen unutmuş durumdadır. Yeni bir seçim döneminde iktidarın yine temiz su vaadi olacaktır. Lakin durum artık vaatlerle idare edilebilir durumun ötesine geçmiştir. Uzun yıllar içilemez raporu iddiaları arasında kullanmaya devam ettiğimiz artezyen su kaynağının Gökırmak vadisinde bulunması nedeni ile illçemizin içme suyuna zehir karışıyor iddiası gündemdedir. Zaten ilçe halkının zorunlu olmadıkça kullanmaktan imtina ettiği köylerden getirilen kaynak sularını ya da hazır suları kullandığı bir süreçte sadece yıkanma, pişirme ve temizlik için kullandığı su bile tehlike arz eder duruma gelir. 7’den yetmişe ilçe halkının kullandığı suya azda olsa karışma ihtimali bulunması bile oldukça vahim sonuçlar doğurur. Durağan suyu ırmak kenarından pompa ile alındığı ve depolara basıldığı bilinirken suyla ilgili Hanönü’nde çevreci örgütlerin Gökırmak’a zehir akıyor iddiası kullanılan suyu da daha şüpheli hale getirir. Gökırmak’ta balık populosyonunu azaldığı iddiaları ve son dönemlerde yine ırmak boyunda çeltik arazisinin Gökırmak suyu ile sulayan çeltik üreticisinin randıman düşüklüğü de bu sebepten dolayı olabilir mi? Araştırmaya ve değerlendirmeye muhtaç bu bilgiler ışığında halkı sağlık açısından üreticisi de bölgede ekonomik açıdan ciddi bir tehdit altındadır. Durağan artık sağlıksız olduğu iddia edilen suyu içmek zorunda değildir. Bir an önce yeni kaynaklar bulunmalı ya da bedeli ne olursa olsun Dodurga suyu Durağan’a kavuşmalıdır. Hem iktidar olup hem söz verip bu güne kadar ilçe halkına içirdiğiniz sağlıksız suya bir an önce son verme zamanı gelmiştir. Artık yeter bu iddialardan sonra ilçede hiç kimse güvende değildir. Bu gün olmasa yarın, olmasa öbür gün en ufak bir ihmalde ırmak dibinden alınan bu güne kadare çöp atıklarının sızıntısı ve kimyasal ilaçlarında etkisinde kalan suya karışacak zehir çok daha büyük felaketlere yol açabilir. İnsanımızın sağlığını tehdit altında bırakmaya kimsenin hakkı yoktur. Yerelde söz sahibi ilk işimiz mutlaka ve mutlaka insanımızı sağlıklı bir suya kavuşturmak olacaktır. Tüm halkımızın Hanönü’nde başlayan ve kamuoyuna düşmeye başlayan gelecekte ciddi bir tehdit oluşturması muhtemel olan bakır işletmesi ile ilgili duyarlı olmaya, iktidar sahiplerini ve yetkilileri de işletmeyi daha fazla denetlemesini, bilimsel kriterlere dikkat edilmesini ve gerekli önlemlerin alınması hususunda duyarlı olmaya çağırıyorum” dedi.