TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?

Koronavirüs o kadar yayıldı ki, artık etrafımızdaki herkesin testi pozitif çıkıyor. Uzmanlar, yetkililer her gün bas bas uyarıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, her gün maske, mesafe başta olmak üzere tedbirlere dikkat çekiyor. Buna karşın medyaya yansıyan görüntüler gerçekten inanılmaz. Uzmanlar, “Kişisel tespit alındığı zaman bulaş riski yüzde 1’in altında. Kapanmakta tek başına işe yaramıyor. Hastanelerin durumu iyi değil. Yoğun bakım üniteleri dolmak üzere… Artık gereğinin yapma vakti geldi. Herkesin dikkat etmesi gerekiyor” diyor. İlimizdeki kamu hastanelerinin yoğun bakım ünitelerindeki doluluk oranı gitgide yükseliyor. Normal servislerde ise bu oran nerdeyse yüzde 90’lara varmış durumda. Bu rakamlar her geçen gün artıyor. Tehlikenin farkında mısınız? Durum bu kadar ciddi! Eğer kişisel önlemlerimizi almazsak hastaneler hasta seçmek zorunda kalacak. Bu hayatta kendimizin, eşimizin, çocuğumuzun, anamızın, babamızın, kardeşlerimizin, dostlarımızın canından önemli bir şey var mı? Elbette yok. Durum her geçen gün kötüye gidiyor. Lütfen ama lütfen geç olmadan bu hastalığı önemseyelim ve tedbirlere karşı daha duyarlı olalım. Tedbirlerden bahsetmişken son getirilen kısıtlamalara da değinelim. Kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan açıklamaya göre; hafta içi ve sonu sokağa çıkma yasağı, 65 yaş üstü ve 20 yaş altı kişilerin toplu taşıma kullanmamaları, bazı işletmelerin çalışmalarına ara vermesi, kalabalık oluşturan cadde ve meydanlara kota uygulanması ve kamu kurumları ile AVM’lerde HES kodu kullanılması gibi yeni tedbirler getirildi. Salgının yayılması anlamında çok etkili olacağını düşünmediğim için bu tedbirlere “yetmez ama evet” diyorum. Çünkü salgın belli saat ve yerlerde yayılan bir özelliğe sahip değil. Aksine her yerde ve ortamda bulaşma olasılığı yüksek olan bir virüsle mücadele ediyoruz. Zaman zaman virüsün ortaya çıktığı Çin’de günlük vaka sayısının onlar civarında olduğu yönünde haberler medyada yer almaktadır. Peki, Çin bu noktaya nasıl geldi? Vatandaşlar üzerinde uyguladığı sıkı dijital kontrol sayesinde… Çin bu dijital kontrolün tüm dünyada uygulanmasını geçtiğimiz günlerde telekonferans yoluyla yapılan G-20 zirvesinde devlet başkanlarına teklif etti. Şu aşamada çok dikkate alınmasa da ilerleyen zamanda bu teklifin hayata geçirilmesine şaşırmayalım. Bu teklif hayata geçtiğinde herkese verilecek bir QR kodu ile vatandaşlar küresel bir sistem tarafından sürekli kontrol altına alınacak. Herkesin telefonunda olan bu kod, sağlık durumunuza göre renk değiştiriyor. Eğer testiniz negatif çıktıysa ve son iki hafta içinde pozitif biriyle temasta olmadıysanız, kodunuz yeşil renkte. Böylelikle her yere girip çıkabiliyorsunuz. Eğer siz pozitifseniz veya temasta bulunduysanız, kod kırmızıya dönüyor. Otomatik olarak tedaviye ve karantinaya alınıyorsunuz. İkisi arasında bir yerlerdeyseniz ise kod sarı oluyor. O zaman da hiçbir yere giremiyorsunuz. Mesela marketler, bankalar, AVM’ler... İşin bir başka yönü de ekonomik. Çin uyguladığı bu dijital kontrol sayesinde G-20 ülkeleri arasında ekonomide pozitif büyüme sağlayan tek ülke olacak gibi görünüyor. Artan bulaşma oranı nedeniyle ülkeler tekrar eve kapanma dönemine girerken Çin tam aksine açılıp gelişiyor. Hem sağlığımızdan hem paramızdan hem de kişisel özgürlüklerimizden olmamak adına yukarıdaki uyarıyı tekrar hatırlatayım. Lütfen ama lütfen geç olmadan bu hastalığı önemseyelim ve tedbirlere karşı daha duyarlı olalım…