Sahi hangi işçinin bayramı?
Soğanın 8 TL olduğu bir ülkede işçi bayramı mı olur? Vatandaşı çöpten ekmek toplayan, çocukları üstelik sigortasız çalıştırılan bir ülkede, bir düzende işçi bayramı olur mu? 100 liralık faturanın neredeyse yarısı açma kapama bedeli gibi vesair, değişik kalemler altında alınan vergilerden oluşuyor. Aylarca evine et sokamayan, sofrasında bir ürünü iki yapamayan, bebeğine süt alamayan, kirasını ödeyemeyen, her gün ev sahibinden azar işiten, çocuğuna okul harçlığı veremeyen, evladına pantolon alamadığı için intihar eden babaların annelerin olduğu bir ülkede işçi bayramı olur mu? Saç kurutma makinesiyle çocuklarının elini ısıtmaya çalışan, odun parası olmadığı için sobasını yakamayan nice ailelerin olduğu bir ülkede işçinin bayramı olur mu? Bence tatil ilan edilen o 1 Mayıs gerçek işçinin günü değil. İşçi, emekçi adil bir düzende bayram yapar. O adil düzen seviyesine ulaşabildik mi? O günü hak ettiği gibi yaşayanlar yok artık bu ülkede. Her şey eskide kaldı. Adaletin işçiye işlemediği, garibanın gece gündüz çalıştığı, alnının teriyle evine helal rızık götüren insanlara değildir bu bayram!..
Keşke öyle olsaydı..
Keşke herkes mutlu olabilseydi..
Keşke herkes bayram yaşasaydı.
Sevinçle, huzurla, ağız, tadıyla..
Ama yok. Her şey olduğu gibi bayramların da tadı tuzu yok..
Meydan, bankamatik memurlarına kaldı. Meydan, çalıp çırpan düzensizlere kaldı.
Meydan, çalmaktan gurur duyanlara, alkış tutanlara kaldı. Mertlik bozuldu. Meydan, hokkabazlara kaldı. Çakal sürüleri cirit atıyor ülkemde. Tertemiz topraklarımız da kirli ayaklar geziyor..
Adil bir düzende kardeşçe, eşit gelirle yaşayabilseydik keşke. Zırlı makam araçlarına binen devlet görevlisinden, israftan zerre kadar korkmayan, çekinmeyen, kaçınmayan lüks ve gösteriş düşkünlerinden işçiye hiç bayram sırası gelir mi ki...?
Var mı böyle bir bayram?
Varsa bilelim. Varsa bizde gidelim..
Ellerimizi verelim o ellere..
Koşalım o bayramlara..
Anaların ağlamadığı, çocukların yatağa hiç aç girmediği, işçinin alnında ter kurumadan emeğini aldığı o bayram neredeyse bizde gidelim o diyarlara..
Söyleyin. Hep birlikte bayramlaşacak mıyız? Yine eskisi gibi kardeşçe yaşayacak mıyız? Devletin vatandaşı kucakladığı, vatandaşın devleti baba şevkati ile kucakladığı günlere dönecek miyiz. “Yokluk” diyorlar.. Evet hırs, makam, para içlerdeki, duygulardaki bayramı da aldı götürdü. Asıl yokluk, asıl yoksulluk bu ya. Nice gözyaşları karanlık gecelerde kaybolup akıp gitti. Nice kimseler intihara sürüklendi gitti..
Dündü 1 Mayıs İşçi Bayramı..
Geç kalınmış bir yazı da olsa adet yerini bulsun diyor, yine de gerçek işçinin bayramı kutlu, mutlu olsun diyorum..
Hazır hak hukuk demişken!...
İşte buraya çok dikkat!
İsmi Serkan Yazıcı..
Yaklaşık 16-17 yıldır AKP’de olan Bolu Belediyesi’ne iddiaya göre yıllar önce itfaiye eri olarak akraba kontenjanıyla torpille işe girmiş. Yani belediyedeki asıl görevi buymuş. Ama bu şahıs Bolu’nun yeni belediye başkan Tanju Özcan’ın iddiasına göre, eski belediye başkanı’nın akrabası olduğu gerekçesiyle tam 6 üst düzey görevde gözüküp yıllarca belediyeden her bir görev için ayrı ayrı maaş almış. Hem itfaiye çalışanı olarak maaş almış, hem müdür olarak, hem amir olarak, hem memur olarak. Tabii şahıs bununla da yetinmemiş. Belediyede çalışmayan şehir dışında yaşayan kız kardeşini de belediyede çalışıyor gibi gösterip maaşa bağlamış. Bu da yetmemiş eşini de üst düzey göreve aldırmış. Yani bir evde iki çalışan, 7 maaş girmiş. Basın yansıyanlar bu yönde. Her taşın altından bu isim çıkınca Bolu’nun Millet İttifakı’nın yeni belediye başkanı Tanju Özcan şüphelenmiş. Talimat verince bu skandallar ortaya çıkmış. Şimdi itfaiye çalışanı olarak görevine iadesi yapılmış. Tatillerde pozlar, altlarda cipler işte böyle kazanılıyor demek ki. “Nasıl zengin olunur”un cevabı bu olsa gerek. “Beka mı?” demiştiniz? Nerede o beka? Daha önce de AKP Kadın Kolları Başkanı Arzu Güler’in aynı belediyede çalışmadığı halde her ay maaş aldığı ortaya çıkmıştı. Partideki görevine de son verilmişti.
Bindiler alamete...
Hep birlikte gidiyoruz kıyamete..
Hesap günü yakın. Allah’ın terazisi, adaleti asla şaşmaz.
11 ayın sultanı geliyor...
Önümüzdeki 5 Mayıs gecesi itibariyle mübarek Ramazan-ı şerif ayına girmiş bulunacağız. Allah bu güzel rahmet ayını hepimize hayırlı eylesin. İftar sofralarının israf sofralarına dönüştürülmediği, gösterişin yer almadığı, gariplerin unutulmadığı, sadaka ve zekatın önemsendiği bir Ramazan ayı dileklerimle. Şimdiden mübarek Ramazan ayınızı tebrik ederim. Hoşçakalın..
