TESPİTLER ÜZERİNE BİR YAZI

İbn-i Haldun Mukaddime’sinde güzel bir tespit yapmış: “Araplar deveyi yediler, deveden kıskançlığı ve kini aldılar. Türkler atı yediler, attan sertliği ve kuvveti aldılar. Frenkler (Batılılar) domuzu yediler, domuzdan pisliği ve deyyusluğu aldılar…”
Teşbihde hata olmaz dedikleri bu olsa gerek…


Bir tespitte Dede Korkut’tan: “Yer ve gök, yerdekiler, göktekiler ve Yüce Allah şahit olsun ki, sen er oldukça, yiğit oldukça, adam oldukça ve senden olanlar, senin yanındakiler böyle oldukça Türk Milletinin sırtı yere gelmez…”
Türk Konseyinin Barış Pınarı harekatına verdiği destek bu anlamda çok önemlidir. Rahmetli Gaspıralı’nın “Dilde, Fikirde, İşde Birlik” ülküsünün gerçekleşmesi artık hayal değil, Türk Dünyası için bir zorunluluktur.


ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) eski başkanı Orgeneral David Petraeus’a sorulan Suriye’de olası bir Türk-ABD sıcak çatışmasında neler olabileceği ile ilgili soruya verdiği cevabi tespiti ile devam edelim.
Tespit şöyle: “Orada durup iki defa düşünmeleri lazım. Türklerden bahsediyoruz, bizim kontrolümüzdeki araplardan değil. Düzenli taktik ve bizde bile olmayan disiplinli bir orduya sahipler. Geri çekilme gibi bir huyları yok ve bu olasılığı hiç düşünmüyorlar. Top yekün savaşan bir millet. Olasılık hesabı yapmıyorlar, akıllarında toprakları ve dinleri varsa kaygılanıp sonlarını düşünmüyorlar…”
Bu tespiti taçlandıran cümle sanırım bu olsa gerek: “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.”


Barış Pınarı Harekatı için Katar dışındaki tüm Arap ülkeleri karşı olduklarına dair açıklamalar yaparken, hatta katliamdan kurtarıp bugün devlet olmaları için her desteği verdiğimiz KKTC ile her fırsatta desteğimizi gösterdiğimiz Filistin devlet başkanları bile karşıyız derlerken, kendi uğraştığı sıkıntılarını bir kenara bırakıp bize olan desteğini ilan eden Pakistan için de bir kaç tespiti sizlerle paylaşmadan bu yazı tam olmazdı sanırım.
“Ermenistan’ı devlet olarak tanımayan ve Ermenilerin gerçekleştirdiği Hocalı soykırımını ilk tanıyan ülkedir. İsrail’i devlet olarak tanımayan ülkedir. Rusya krizinde, “Türkiye’nin nükleer silahı yoksa, bizde var.” diyen kardeş ülkedir. İstiklal Savaşı’nda ziynet eşyalarını satarak Türkiye’ye gönderen yüce gönüllü halkın devletinin adıdır”


Son bir tespitle yazımı sonlandırayım: “Barış Pınarı Harekatı göstermiştir ki bize destek olanlarla tarihi bağlarımız var. Bu bağlamda Türk Birliği hem bizim hem de yanımızda olanlar için artık hayalden öte gerçeğe dönüştürülmesi gereken tarihi bir olgudur.
Bir zamanlar uzaya çıkmak, ayda yürümek insanoğlunun rüyalarını süslüyordu. ABD ve Rusya gibi devletler bu rüya peşinde maddi ve manevi kaynaklarını seferber edip sonunda bunu başardılar. Bu başarı için geliştirdikleri teknoloji ile de çağı kontrol eden güç haline geldiler. Bu gün kimin nerde ne yaptığını, neyi ne kadar üretebileceklerine kadar ihtiyaçları olan bilgiye bir kaç düğmeye bastıklarında öğrenebilecek duruma geldiler.

Türk dünyasıda maddi ve manevi gücünü Türk Birliğini hedef olarak belirleyip bu yönde kullanırsa belki uzun sürer ama sonunda başarabiliriz. Dünyada sözü geçen bir Türk Birliği tüm insanlığın ortak ihtiyacı olan barışı dünyaya hakim kılacaktır.