UMUT OLMAK?

‘Ümit'le değil, umutla giriyoruz seçimlere...Bu hafta daha kısa yazma gereği duydum.. Geçmişin karanlık sayfaları her zaman yol göstermiyor.. Bazen o karanlığın içine dalıyorsun... Neden ya da nasıl olduğunun bir önemi yok? Bir ara diyorsun ki; insan ideallerinden vazgeçen değildir. Sonra yıkılıyor, uğradığın ihanetler geliyor aklına.. İdeal diyen ama ideali olmayan insan yığınlarının aslında bir aldatmaca olduğu yansıyor aynalara... Geçmişte yürüdüğü yollar, gittiği karanlık dehlizler! Ve Düşünceler karışıyor; Ak mı desem, Kara mı?..Dostlarının zor günlerinde bile paylaşım yapmaktan korkanları, ürkenleri gördüğünde bir kez daha düşünüyorsun.. Kim hatalı? diye... Ya da bir gece hilalin gölgesinden korkup ‘iyi’ diye bildiğim, idealist sandığımız bir konağa misafir mi geliyor ya da başka emellerin başka arzuların beklentisimi çalıyor kapıyı!? Düşünüyorsun! Dünya iyidir, insan tecrübelidir.. Ama yapanı, yapılanı unutmaz! Söylenen sözler yaşanan hatıralar hafızalardan çıkmaz!Neden?İşte o neden seni sen olmaktan uzaklaştırandır.. İlkeli olduğunu doğru ve dik olduğunu anlatmaya çalışırsın oysa anlattığın peşine takılan ve sürekli ses yapanın bir tenekeden ibaret olduğunu anladığında ümitlerin yıkılır, oysa lideri lider eden umut olmaktır.“Hayatta, düştüğün zaman umudunu; kalktığında da kişiliğini kaybetmeyeceksin. “ Ümitle umut arasında keskin bir çizgi vardır. Ümit bireysellliği, beklentiyi temsil eder, bir şeyi ümit edersin, koltuk olur, makam olur para olur güzellik olur.. Umut öyle değildir..O senden beklenendir, sende görülmek istenen beklentilere cevap veren duruştur. Durağan yalanlarla yaşamaktan yoruldu! Ümitleri olanların umut verme şansı yoktur! Bir şey bekleyerek ya da ümitle değil ‘Durağan’a umut olmaya geliyoruz’ diyerek yola çıkıyoruz. O nedenle biz daha yeni başlıyoruz...