ÜNİVERSİTELERDE OKUYAN ÇOCUKLARA SIKTIĞINIZ KURŞUNDUR!

Sevgili okurlar baktım uzun yazmak sizleri sıkıyor. Dedim ki birazda kısa yazalım. Hayatın ve ekonominin bu kadar güzel ve toz pembe olduğu bir dönemde sizi karanlık hikayeler, komplo teorileri, uzak bir ülkede kaybolmuş ve halen aranmakta olan ülkemize de gölgesinin dahi düşmesini istemediğimiz(!) aranan ‘ADALET’ olgusundan bahsetmek istemiyorum... Havasını bacalarımızla kirlettiğimiz, algılarımızı etkileyen ve düşüncelerimizi haberleri ile kirleten yazılı, görsel ve işitsel yayın organlarında çalışan gazetecilerin dünyayı algılamakta zorluk çektiği bir uzay ötesi haberden de bahsetmek istemiyorum. Bu gün ben size sokaklar yanarken, sarı yelekliler AB sokaklarında gelen zamlara tepki gösterirken penguen belgeseli izleyen kitlelerin uyanmasından(!?) bahsederek canınızı sıkmak istemiyorum.. . Bu gün ben size bir zamanlar bu ülke halkının televizyonlarda tartışan, olmayan demokrasiyi savunarak(!) birbirlerine olmadık hakaretleri eden liderlerin masasından servis edilen haberleri, karkikatür ve Çarşaf , Gırgır gibi bir zamanlar her evde olan ve hepimizin ya da sevdiklerimizin peşinde gittiği Demirel, Ecevit, Erbakan, Türkeş vb. liderlere bikini giydirmiş karikatüristlerin, düşünürlerin kirlettiği bu güne ışık tutmayan(!) o dünyadan örnek vermek istemiyorum. Ülkemizin düştüğü durumu Ali Avazların kasetler çıkartıp ‘ORTADİREK’ diye bağırdığı, filmler çevrildiği dönemlere gidip hayal gücünüzü boşa harcamanızı istemiyorum!!! Türbana yapılan baskıyı 28 Şubat’ı, 2001 krizini de hatırlatan ve bu günün iktidarını hazırlayan o baskıcı(!?) her şeyi haber yapıp bu günün pembe dünyasını hazırlayanlara rahmet okumak geliyor içimden!!! Neden mi? Bu gün 10 Ocak çalışan Gazeteciler günü... Bu gün bir çok gazeteci çalışamıyor!!! Ya yandaş olup pembe tablolar çizeceksin ya da eften püften haberler edip biraz TÜİK’ten biraz penguen belgeselinden esinlenip ortamı rahatlatacaksın.. Düşünmeyecek, söylemeyecek 3 maymuna yenilerini ekleyeceksin!!! Hükümet ne istiyor, ne diyor? Üreten esnaf, çalışan memur, düşünen birey, işinin erbabı olan usta gerekmez... Elektriğini benim verdiğim fondan beslediğim, İŞKUR’la desteklediğim iktidarımı daim edecek halk gerek bana!!! Şimdi buna laf edip çalışamayan üretemeyen gerçeğin peşinden koşmakta zorluk çeken gazeteci üstelik çalışan gazeteci bulmak kolay mı? Var dı da biz içeri atmadık mı? deseler ne yaparız?!!! O nedenle biz yine de gerçekleri yazmaya, halkın sorunlarını kendine dert edinen gerçekleri yazmaktan çekinmeyen gazetecilerin bu özel gününde bizleri hatırlayan tüm siyasi parti temsilcilerine, belediye başkanına kamu kurum ve kuruluşlarına teşekkür ediyorum. Unutmayın ki; sesiniz kısıldığında haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüzde tek bir güç vardır o da kamuoyuna sizi servis edecek basın ve çalışanı.. Bu ülkede onlarca iletişim, televizyon, gazete üzerine üniversiteler açılırken, onunla övünen, oğlumu, kızımı geleceğimi, üniversiteli yaptım diye sevinen gruplar... Aslında üzülün! Çünkü istediğini ve gördüğünü değil görülmek isteneni haber yapan bir dönemde sadece siz size verileni alıyorsanız o çocukların öğrendiklerinin bir anlamı kalmadığını yaşayarak kısacası çocuğunuz çalışarak öğreneceksiniz.. Ama bunu sadece siz bileceksiniz!!! Ekonomik nedenlerle kapanan gazeteler, televizyonlar ve de susturulan gazeteciler oldukça 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ’de umarım geçmişte bir anı gibi kalmaz! Bu gün çalışan ama çalışmak için mesleğine sahip çıkan, gazetesini yaşatmak için gazete patronu ile sırdaş olup omuz omuza veren gazetecilerin olduğu bir dönemden geçiyoruz. Üç kuruşluk ilanı ‘PAZARLIK’a kurban edip resmi ilan vermemek için ‘DOĞRUDAN TEMİN’ diyerek bölen, parçalayan, arkasından yetiştirdiklerine çocuklarına yetim hakkı kul hakkı yemedim diyen zatı muhteremler(!!) Sizler bu kutlamanın dışındasınız.. Çünkü bu ülkede yasaların verdiği hakkı gasp edip, arkasından dolanarak kendine çıkar, yandaşa ihale aldıranlar, gazeteye ilanı rüşvet gibi algılatarak gazete sahiplerinin girdiği çıkmazı görmeyen gözü açık, kulağı kesik, vicdanı delik müdürler!! Tek isteğim çocuklarınızın da gazetecilik, televizyonculuk ve iletişim okuyup işsiz ve de sokakta gezip 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ’nde küfürle yoldaş olduğunuzda bizleri hatırlamanızdır... Unutmayın ki; onlar masum fakat sizin yaptıklarınızın, aldığınız ahların cezasını çekmektedir... Bizim yaşam kaynağımız olan resmi ilanlara uzattığınız el basın sektörüne bağlantılı üniversitelerde okuyan çocuklara sıktığınız kurşundur! Saygılarımla...