97 yıl önce kurulan bir devletin bu gün meyvesini yiyen, rahat ve huzur içinde yaşayan bizler; bu topraklar üzerinde hedefi olanların gayelerini anlamaktan bu kadar uzaklaştık mı?
işte bu soru; bütün yaşamımızı alt üst edecek sorudur!...
Bu soruya doğru düzgün cevap verilememesi halinde geleceğimiz aydınlık günlerin habercisi değildir...
Bir de şu mantıktan bakalım!
Hep övünüp durduğumuz 16 devlet kurup yıkan Türk milleti! Toplum hayatımıza baktığımızda insanımıza bir Övünç kaynağı olarak sunulan ve gurur duyduğumuz, yıkıp yenisini kurma becerimizden bahsedilir . ‘Yıkılsın canım yenisini kurarız!’ Tarihte 16 devlet kurmuş bir milletin ahvaliyiz biz!’ der kendimizi avuturuz..
Ne büyük bir iş yapmışız meğer! Yaşatmaktan çok yıkmak için uğraş verdiğimizi unutmuş, yıktığımız devletlerin neden yıkıldığını, nasıl yıkıldığını ve kimlere kul köle olduğumuzu hep unutarak yenisini kurmaktan bahsederek insanımıza ‘yenisi kurulur’ düşüncesi ile eskisinden kurtulmanın yollarını öğretmiş, geçmişten hiç ders almamışız!
Sağımızda solumuzda kurulan kukla devletlerin ve hükümetlerin patlayan bombaların gölgesinde, medeniyetten uzak yaşayanların durumlarından da ders çıkartarak devlet olgusunu bir türlü bünyemize oturtamamışız.... Onun için değerlendirmelerimizi yaparken, hep aynı felsefe ‘Biz büyük milletiz. Yenisini kurarız!” cümleleri ile deli gönlümüzü avutmuşuz
Evet bizler tarihin tozlu sayfalarında 16 devlet bıraktık: hem de ne devlet! Cihan İmparatorluğundan tutun da Kürşad Han’ın dizliye diz çöktüre başlıya baş eğdiren Atilla Han’ın torunları olmanın sancıları ve düşünceleri bunlar!... Bu günlerde Doğu Türkistan’da 40 kişi ile Çin sarayını basan Kürşad Han yok... Onlar ne bir devlet kurabiliyor ne de insanca yaşıyor!!! Varlıklarını ne bilen ne duyan ne de onlar için mücadele eden bir insan hakları örgütü var!!! Çin işkencesi altında 30 milyon inim inim inliyor! | Sen misin Çin Sarayını basan Kürşad Han’ın torunu, sen misin bize Çin Seddini çektiren Türk’ün soyu diyerek boyunlarında bir pranga, yüreklerinde ‘nerdesin ey gavim gardaş’ ağıtları bozkır steplerine seslerini duyurmaya çalışıyorlar...
Bu yüzyılda artık eskisi gibi yalın kılıç düşmana daldığımız er meydanları yok! Önce kafalarımız karıştırılıyor... Olmadık şeylere inanmamız sağlanıyor.., ‘Tartıştırıp, alıştırıp, Tanıştırıyorlar...’ Biz O zaman reflekssiz kalmış bir biçimde olanı kabullenmeye; hatta doğru bildiğimiz kavramlarda yanlışa düşmeye başlıyoruz..
Bakınız bu sözümü belki de en iyi anlatacak olan ırkçı Adolf HİTLER’in Filistin’le ilgili söylediği, yazdığı şu enteresan ve dikkat çekici sözlerde gizlidir. Hitler ne diyor; “… Siyonizm dünyayı, Yahudilerin Filistin’de bir devlet kurmakla memnun olacağı yalanına inandırmaya çalışır. Böylece Yahudiler aptalları bir kere daha açık biçimde aldatmış oluyorlar. Onların orada Filistin’de bir Yahudi devleti kurup da orada yerleşmeye hiç niyetleri yoktur. Onlar orada uluslararası girişimlerini yönetecek bir merkez kurmaktan başka bir şey düşünmüyorlar…. Yüzlerinden maskelerini atmış bütün kötüler için bir sığınak, geleceğin rezilleri için yüksek bir okul olacaktır(Adolf HİTLER ??" Kavgam)”
Evet artık dünyayı yöneten küresel güç millici ve ulusalcı bir güç merkezi ve devlet istememektedir... Onun İçin de 19 yy sonu ve 20 yy. başlangıcında başlayan ve günümüze kadar gelen büyük oyunun adı kimi zaman Ermeni, kimi zaman Kürt unsuru olarak ortaya çıkmış ve Türkiye’de devlet içinde yaşayan halklar ayaklandırılarak onlara yeni bır devlet kurma sözü ile yol gösteren AB , ABD ve Rusya sömürebilecekleri yeni kukla devletlerin peşine düşmüştür.
Artık bu yüzyılda tek dişi kalmış medeniyet canavarlarının vizesi olmadan devlet kurmak, kendi ayakları üzerinde durmak mümkün değildir. Kurulan devletler ya uydu devletler ya da kukla hükümetlerdir. Bizde de 16 devlet kurduk diyerek övünmenin vakti çoktan gelip geçmiştir. Bu gün artık yıktığımız devletleri neden yıktığımızı daha iyi anlamak gelecek nesillere yıktıklarımızın övüncünü değil yıkıldığını anlatmak daha büyük önem arz etmektedir.
Cumhuriyetimiz küllerin arasından doğdu şekillendi büyüdü, koskoca 97 yılı geride bıraktı...
Ama hala anlamayanlar, cihan imparatorluğu özlemi duyanlar, yenisini kurarız diyenler 2. Cumhuriyetçiler! Etrafınıza iyi bakın yıkıp da kuran var mı? Kurulup ta Türkiye gibi huzur bulan var mı? Çanakkale Savaşı sonrasında İngiliz Lordlar kamarası da karışmıştır. Hükümet başkanı Loyd George hesaba çekilmiş ve George kürsüye gelerek şu tarihi konuşmayı yapmıştır; “Tenkidleriniz de çok haklısınız. Özellikle Fransız ve İngilizlerin o dev donanması, yüzbinlerce İngiliz, Fransiz, Afrikalı, Hintli askerlerle yaptığımız bu çıkartma tam bir hezimetle sonuçlanmıştır. Elbette üzgünüm; fakat sizler de şunu unutmayınız. Dünyaya her yüzyılda bir dahi gelir. Bu yüzyılın dahisi maalesef Türklere nasip olmuştur. Çanakkale’de karşımıza Mustafa Kemal adında bir Türk subayı çıkmıştır” diyordu.
Evet; o subay küller arasından bir devlet kurdu, adını Cumhuriyet koydu.Ve bu cumhuriyet 97 yıldır dimdik ayakta!!! Bundan böyle yenisi için vakit yok!!!! Geleceğimiz için var olanı koruyalım, cumhuriyetimize sımsıkı sarılıp, sahip çıkalım.
Cumhuriyet yara aldığında çocuklarınız yara alır. Hukuk yara aldığında sevdikleriniz kaybolur. Değerler kaybolduğun da yaşam sevinciniz yok olur. Haksızlığa tepki göstermediğinizde insanlığınız kaybolur. Kaybetmemek için tek bir cümle tek bir hedef var Cumhuriyet cumhuriyet…
