YANGINI ÇIKARANLAR DAHA DA BÜYÜTÜYOR!

Yerel seçimleri kazanması ya da kazanmaması tek adam sisteminin hiç bir yetkisini zedelemiyor. Aksine AKP ve AKP’nin daimi ortağı ve sözcüsü olan Bahçeli, partisinin de milletvekilleriyle beraber çaktırmadan bir yasayı daha geçirivermişler! Yerel seçimi kaybetme korkusuyla çıkarılan yasayla önlem alındığı söyleniyor. Tek adama bir yetkinin daha yerel seçimler öncesi verildiği basına da yansıdı. Yerel seçimi kaybetseler de seçimsiz! bir şekilde seçimden sonra istediği belediyeleri alabilecekmiş. Bunu da atama yolu ile yapabilecekmiş. Daha sonra da ekranlarda algılar üreterek eyalet sistemini tartışacaklarmış!.. “Akil adamlar” denilen kadro yeniden sahaya sürüldü. Çözüm sürecinin ikinci ayağını pişiriyorlar. Yine din istismarı ile başladılar, muhalif olanları avlamakla devam ediyorlar. Algı operasyonlarıyla kandırılmaya müsait olan toplumu ikinci seansa hazırlıyorlar. Filmin ikinci perdesi hazır. Oyuncular belli, oyun kurucular da! 16 Nisan referandumundan ve 24 Haziran seçimlerinden sonra tüm yetkilerin tek elde toplandığı, iki dudak arasına bırakıp sıkıştırıldığı yeni sistemde tek adam istediğini yapabilir, istediği kişiyi de bundan böyle görevden alabilir. İstediği belediyenin bütçesine kadar her şeye el koyabilirmiş. İstediğini de atayabilir, istediği belediyenin gelir yardımını da kesebilirmiş. 24 Haziran’da yapılan seçimlerde başkanlık sistemine vaat dolu hayallerle geçildi. Ülkedeki ekonomik yangının ateşi hiç sönmedi. Bilakis yangın daha da büyüdü. Huzur geri gelmedi. Bilakis herkes gergin, herkes kavgalı, herkes stresli, bir o kadar da içleri bunalım dolu. Kendini yakanlar, meclisin çatısına çıkarak intihar etmek isteyenler, sütlerini dökenler, ürettiğini paraya çeviremeyenler, okullarda, hastanelerde biriken büyük sorunlar, otoyollarda yap - işlet- devret modeliyle geçilmeyen köprüden, yoldan yandaşa aktarılan vergiler, kısaca getirilen sisteme halkın bin pişman olmuş görüntüsü hakim. Trafik cezaları, üst üste gelen zamlar, imar yasası gibi bir çok konuda vatandaşın kemerleri iyice sıkıldı. Nitekim isyan videoları izliyoruz. Son seçimdeki fırsatı kaçıranlar şimdi yerel seçimi can simidi olarak görüyorlar. 31 Mart’ta ne yazık ki tek adam sisteminden kurtulmuyoruz, oylamıyoruz. İktidar değişimi olan bir seçim de değil. 24 Haziran’da yapılmayanı, “Yerel seçimlerde gereğini yapacağız!” diye söylenenler, dünden bugünleri göremeyip medya algılarıyla uyuşturulanlardı. 16 Nisan’da Evet diyerek rejim değiştirildi. Neye “Evet” dediğini bile bilmeden, sabah aklam “Hayır” diyenlere hain, terörist, dış güçler algılarıyla sürekli halka hayal dünyası pompalandı. 24 Haziran’da Bahçeli’nin ısrarıyla tek adam sistemini tamamen getirerek tüm yetkileri tek bir elin avuçlarına teslim ettiniz. Ağlamanız hiç bir kararı artık geri getirmeyecek. Bir tarih yok oluyor! Üsküdar’ın tarihi dokusunu da mahvetmişler. Tarihi binaların bir çoğu cafetarya olmuş. Kimi yıkık, sahipsiz. Kimi, “Yeniliyoruz” denilerek orjinalinden, doğal yapısından çıkarılmış. Resmen tarihe tecavüz etmişler. Ekranlarda tarihçi, araştırmacı geçinenler saray yalakalığı yapacaklarına biraz da bunlara değinseler. Ülkenin güzelliği gidiyor. Çölaşan’a Fetöcü demeye utanın! Fetö’nün etrafında dönüp dolaşan ellerini, ayaklarını, eteklerini öpen, bir dediğini iki etmeyen, “Hocam” diye övgüler yağdıran, sağ kolu, sol dirseği, ayağı, bacağı olanlar kırk yıldır Fetö örgütlenmesini anlatan, yazılar yazan, Emin Çölaşan’a ve Necati Doğru’ya Fetö’den soruşturma açıyor. Ülkenin içindeki adalet tam bir rezalet! Muhaliflere her dönem kendi içlerindeki durumu yapıştırmak en iyi iftira yöntemleri. Sevilir ya da sevilmez insan biraz utanır yahu. Birazcık vicdan! Çok değil. Lütfen sadece azıcık vicdan.. Diyanet mi? Hıyanet mi? Allah’ın İslamı bu değil.. Kadın vaize erkeklere vaaz ediyormuş! Ülkede gelinen durum inanın çok vahim. Fatih camii’nde karma namazla başladılar. Halka “Allah” diye diye gerçek İslam’ın içini boşaltıyorlar. Hedef parçalanmış bir Türkiye. Hedef parçalanmış bid’at ehli bir İslam. Bu ülkeye büyük bir alerjileri var. Ecevit’e sövenler dini yok ediyor!. “Din elden gidiyor!” diye bağıranlar dinin elden gittiğini görmüyorlar herhalde. ******** Haftaya ittifak, partiler ve adayları hakkında yazı yazmaya çalışacağız. Şimdilik hoşçakalınız.